BBK festivali Küdür-Yalıkavak'ta.
Cuma günü işim vardı bu yüzden cumartesi öğleden sonra varıyorum kamp alanına.
Bir çok eşya götürdüğüm için bisikletle değil motosikletle gittim bisiklet festivaline.
Çadır yerimi seçtim.
Hemen önümde Mopet Army'den Nusret var.
Bisikletle de gelenler var ya da bisikletini getirenler..
BBK festivaline yakışan bir fotoğraf.
BBK güzelleri..
Minik çadırım arkada kurulu.
Deniz çok çekici.
Çadırımı kurar kurmaz daldım serin sulara.
2 gündür sert esen rüzgar biraz azalsa da hala etkisini sürdürüyor.
Akşam çayına davet var.
Kırar mıyım?
Ağaçları süsleme modası aldı başını gidiyor.
Ağaca soran yok, ister misin diye.
Bir teyze bu yünlerden birini söküp yumak yapıp götürmüş yanında.
"Ayıp teyze ayıp, bi sorsaydın keşke" dememiş kimse, öylece izlemişler.
Kıyamaz benim arkadaşlarım yaşlı teyzelere.
"Yazık, yün alacak parası yoktur belki de" dedi biri.
Kaan sanalda.
Birazdan onu bu sanal alemden kurtaracağım.
Onlar da böyle anlaşıyorlar.
Ayşe, bu karavana bayıldı.
Satsalar alır, o derece yani.
Biraz kitabımı okuduktan sonra gözümü bu zirveye diktim.
"İhsan, hadi gel bir tırmanış yapalım" dedim.
Uygun ayakkabısı yokmuş yanında, oysa sever böyle tırmanışları.
"Yarım saatte çıkar, yarım saatte de inerim. Bir saat sonra görüşürüz" deyince.
İhsan; "Hayatta yapamazsın" diyor ve bana gazı veriyor.
Bana eşlik edecek 1 kişi çıktı.
Kaan'la, çalıların arasında kendimize yol bulmaya çalıştık.
Çok sık bu çalılar.
Aralarında hiç boşluk bulamadık kimi zaman ve bacaklarımız bol bol çizildi.
İlk 10 dk içinde oldukça zor yol bulduk kendimize.
Zor kısmını atlattık ama bundan sonra daha dikleşiyor tırmanış.
Güzel bir akşam sporu yapıyoruz.
İşte kamp alanı.
Manzara, gittikçe Google Earth dizaynına geçiyor.
Böyle dik kayalarla da başa çıkmamız gerekti.
Başa çıktık elbette.
Zirve sandığımız yerden 10 m ötede daha yüksek bir kaya varmış.
İkisinin arasından Yalıkavak görüntüsü.
Bu da diğer taraf.
Burada tarihi bir duvar kalıntısı var.
Sanırım bir gözetleme kulesiymiş zamanında.
Sağdaki de gerçek zirve.
İyi bir takım olduk.
Son kaya biraz zorlu ama zirve yapmadan dönmek olmaz.
Kaan biraz isteksiz görünse de peşimden gelecektir.
Birisi zirveye aşkını kazımış.
Burada oldukça sert bir rüzgar var.
Zirve kayasında ayağa kalmak biraz ürkütücü geldi önce.
Sonra uçmadan, ayakta sabit durabilmeyi başardım.
Güzel duygu bu fetih duygusu.
Tam gözetleme yapacak yermiş doğrusu.
Ya da meditasyon.
Kaan' da zirve pozu veriyor.
Hadi dönelim.
22 dk da tırmandık, biraz fotoğrafla oyalandık, artık dönme zamanı.
Geldiğimiz yolu kullanacağız yine.
Çalılar yine bacaklarımıza saldırıyor.
Yolun yarısından sonra daha az çalısı olan bir yöne sapıyoruz.
Arkadaki yola iniyoruz böylece.
Toplam 45 dk da tamamladık turumuzu.
Cana, akşam şekerlemesinde.
Günbatımını mangalla karşılıyoruz.
Kamp yerinin kuçusu Tarçın' da hakkını almak için beklemede.
Fatih alçıyı atmış, artık daha rahat yürüyor.
Akşam eğlencesi için aramıza katılıyor.
Mangal sorumlusu Bahar.
Biz de yeriz o zaman.
Tam saatidir.
Yemekler tüketilmeye başlanınca, yüzler gülüyor tabi.
...
Hülya ve ben.
Gözlüklü olan Hülya.. :)
Sıcaklarda bisiklete binmek zorlaştı ama bir araya gelmek için festivaldi kamptı bilumum bahaneleri bulmakta üstümüze yok.
Yaşasın BBK.
Yaşasın günbatımı.
Yaşasın dostluk.
Çok yaşasın.
Denizkızı Ayşe.
Akşam yıldızı Hülya.
Tüm hanımlar yeryüzünde, bunların gözü uzayda.
Şaşkınlar.
Pardon ya, evli bunlar. :)
Şarap time.
Ya da başka bir içecek.
Kampı pek sevdik galiba Ayşe hanım?
Kamp ateşimiz de yandı.
Budur.
Karşımızda Yalıkavak, ışıklarıyla şov yapıyor bize.
Gece uzun ve muhteşem oldu.
Kaçta yatarsan yat, saat 07:00 de sabah yogasına uyanmak zorundasın.
Burcu'nun eğitmenliğiyle sabah yogası, gecenin tüm yorgunluğunu alıyor.
Ardından deniz.
Sonrasını da siz tahmin edin artık. :)
…
..
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder