3 Şubat 2016 Çarşamba

Rezillik.

3 Şubat 2016
Çarşamba

Delta'ların İhsan Force'si tutturmuş ille de ben bir tur yapacağım diye.
Kırmayalım, sevinsin  gariban dedik atladık 4 tekere koyulduk Yalı yoluna.



Fatih Korsan Başı'sı yine telefona yapıştı.



Bizim aletleri kontrol edeyim ben de..



Her şey yolunda görünüyor.
Baş korsanın deyimiyle, "Hiç kimse bi yere gitmiyor."



Yalı Cafe'de ilginç olaylar olmakta.



Biraz daha yakından bakınca kimsenin bir şikayeti yokmuş gibi görünüyor.
Bırakalım kendi hallerine.



Biz bakalım kendi hallerimize.



Bazıları Hollanda tatilinden yeni döndü de..



İhsan çok şımardı bu günlerde..
Artık hepimizden hızlı diye bizimle beraber çıkmıyor yola.
Bizi gönderiyor, 10 dk sonra takılıyor peşimize.
Yakalıyor da namıssız.



Biz de Murat'la yavaş yavaş takılırız naapalım.



Neyi yarıştıracaksak...



Dutsuz Kahve'de mola.
KGB de BBK havasına girdi.
Her fırsatta mola.



Fatih, esprilerime dayanamıyor artık.
Kafasını masaya vurarak; "Allahım, suçum neydi beni NeO'yla tanıştırdın." diye dövünüyor.
Kendisi çok iyi espri yapar.
Herkesten önce güler.
Herkes de onun gülüşüne güler.
Peh..!



Bak Murat abime, hiç gülüyor mu?
Erkek adam gülmez zaten.



Mesut, Ayçe ve Fatih sohbete doyamadılar biz de pedallamaya.
İhsan önden gazladı gitti.



Ben de ardından.
Bu ardından işine artık bozulmaya başladım.
Şu gizli antrenmanlarımı daha sıklaştırmalıyım.
Rezil olduk elaleme.



Adam, benden önce varmış Çamaşırhane'ye bir de bana hava olsun diye mekik çekiyordu ben vardığımda.
Tam rezillik.

Bu arada bizim "çamaşırhane" dediğimiz yer aslında piknik alanıymış.
O çamaşırlık sandığımız yer ise ocaklarmış.
Bizim korsan başının uydurmasıydı zaten çamaşırhane.
Herşey aydınlandı.
Aslında bu da başka bir rezillik.



Gölgelerimizin gücüyle bisikletleri kaldırmayı denedik olmadı.
Bi rezillik daha.



Murat' da gelince dönelim bari dedik.



Güneş batmadan Yalı Cafe'de birer çay daha içeriz belki.



Bas pedala NeO.



"Basıyoz ya. Tööbe tööbe."



"Murat'ın göbeğine düşen gölgem" adlı sanatsal fotoğrafım.



Akşamın en şahane saati: 16.34



Sanki rakı içmişiz gibi.



Oysa içtiğimiz sadece limonlu çay.



Ama ne çay.



Zaten buranın çayı da denizi de Bodrum 1 numara.



Haydi herkes evine bakalım.



Murat, sen de.



Müzik olmasa da bu BBK takımı oynar azizim.



Bodrum'da akşam olmakta.



Yarın görüşmek üzere.

Sevgiler...


...

..

.






Hiç yorum yok: