2 Şubat 2016
Salı
Ne zamandır yapmayı planladığım sabah antrenmanlarına sonunda başlamış bulunmaktayım.
Vatanımıza milletimize hayırlı olsun efendim.
Sabahları erken kalkmak hep zor olmuştur benim için çünkü geceyi çok severim.
Artık gündüzleri sevmek istiyorum.
Erken yatmayı başarabiliyorum artık, yaşasın.
Sabah 8 e doğru uyanıp, her zamanki kahvaltımı hazırladım.
2 yumurtalı ve kaşarlı omlet, kabuğu soyulmuş bir domates, 2 dilim kepekli ekmek, evden yapılıp gelmiş Bitez zeytini, Ayşe'den turunç reçeli, krem peynir, sütlü ballı çay.
Bunu yazmamın sebebi, antrenman yapan bisikletçinin iyi beslenmesi gerektiğini belirtmek içindir.
Dükkana varıp, bisiklet giysilerimi kuşanıp çıkmam 8.30 u buldu.
Yokuşbaşı'nı tırmanırken saat 8.37
Çok güzel bir hava var yine.
Bir kaç gün de böyle gidecek.
Bu günleri değerlendirmek lazım.
Bu ağaç sapsarı olana kadar kış sürecek.
Kızılağaç inişine geçmeden önce zirve.
8.49
Yalı sahili.
9.09
Orta tempolu bir antrenman oluyor.
SeaGarden yoluna başka bir gün girerim.
Bu günkü rota Çiftlik.
Güneş çimlerin üzerinden ne güzel yansımış.
9.17
Tempomu bozmuyorum.
Çiftlik, "Dutsuz Kahve".
Hiç durmadan geri dönüyorum.
9.38
Bu günkü hedefim bu, ayağımı yere koymadan bitireceğim antrenmanı.
Hatice'nin tırmanmak istediği tepe.
Benim de hep aklımdan geçiyor.
Yeniden Yalı sahili.
9.53
Her yerde papatyalar.
Güneşi görünce patır patır patlamışlar.
Mangalcı.
10.23
Son yokuşun ortasında az önce durup su içen bir pedalcı kız görüyorum.
"Haydi." diyorum. "Az kaldı."
"Tamam." diyor.
Hemen arkamdan basmış pedala, helal olsun.
Son zirve, bundan sonra hep iniş.
10.33
Dükkana varış.
10.39
Şubat ayı boyunca devam edeceğim bu antrenmanlara.
Bugün birinci gün.
29 günlük Şubat ayında en az 18 gün pedallamak istiyorum.
Hedef 18+
Siz ne sanmıştınız?
Hava şahane bugün.
Masayı dükkanın önüne çıkardım.
Bloğu burada yazıyorum.
Haydi, siz de çıkın dışarı.
...
..
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder