16 Mart 2014 Pazar

Hünk..!

Bir gün önceden misafir bisikletçi Burcu ile sözleştik, Bodrum-Milas-Bodrum yapacağız diye.
Burcu'nun bisikletinin arka tekerleği arızalanınca onun gelmesi suya düştü.
Hünk diye kaldım, oysa kafamda tamamdı bu tur.
Hem profesyonel bir bisikletçiyle yol yapacaktım hem de ne zamandır düşündüğüm bir etaptı bu.



Ben de tek başına yaparım, hem de kendimi denemiş olurum dedim.
Hava da şahane.
"Hadi."


Herşey yolunda, formumdayım.
Pedalla NeO.



"Düt düt."
Bu da kim? "Geç kardeşim."
İsrarla "Düt düt."
O da ne bizim korsanlar beni taciz ediyorlar dütleyerek.
Emin; "Çek kenara."
Ben; "Gidin kardeşim işinize, pedallıyorumben, yolumdan etmeyin beni."
Emin-Hale; "Çek kenara yahu."
Ulan, şöyle ağzımızın tadıyla bir pedallayamıyacak mıyız yahu?
Çektim kenara, çaresiz.
"Atla arabaya, boşver turu, her zaman yaparsın sen."
"Ya, gidin be, delimisiniz? Ne güzel çıkmışım yola, ben iyiyim, hadi işinize."

Yok abi, bin dereden binbir mazeretle beni yolumdan aldılar.



Bisiklet bagaja, ben arka koltuğa.



İasos'a gezmeye…



Hava şahane demiş miydim?



Şahane.



Dostlarımla olmak da şahane elbette.



Deliler meliler ama iyi insanlar.
Emin hemen çöp toplamaya başladı.
Ortalık bira kutusu ve plastik bardak ve daha nelerle dolu.
Ben de buldum bir naylon torba, toparladık ortalığı.



Balıkçılar mesken tutmuş bu koyu.



İasos'un (Kıyıkışlacık) en güzel evi.
1960 dan beri İtalyan arkeologlar tarafından kullanılıyor.
Bu sayede korunmuş.


Biz neden beceremiyoruz bu koruma işini?



Biz ancak camileri koruruz.



Koylarda sıra sıra siteler yapılmış.
Arada bulduğum yeşil alanları fotoğraflıyorum betonlaşmadan.



Köyün güzel kalmış bir kısmı.
Arka tarafında sıra sıra evler vardı, onları almadım bu kareye.



Burada da balıkçılar çalışıyor.
Balık çiftliklerine çalışıyor bu balıkçılar elbette.




İasos Port Marina.



Bir sonraki sahilde yiyecek buluruz umuduyla dolandık ama hayat başlamamış burada daha.



Kıyıkışlacık'a dönüp, Ceyar'ın yanındaki iskeleye masa çıkartıyoruz.
Şımarıklık işte.



İskelede olta balıkçısı.



İlerki sandalda da oğlu.



Biraları söyledik.
Ardından da tıkınmalıklar geldi.
Oldukça keyifli bir masamız oldu.
Milas'a her zaman giderim ama dostlarımla böyle bir günü yaşamak her zaman kısmet olmaz.

Teşekkürler sevgili dostlarım Emin ve Hale, iyi ki yolumdan çevirip beni de aranıza aldınız.

Sevgiyle ve dostlukla..


..

.

1 yorum: