17 Mart 2014 Pazartesi

Son yokuş.


Bir macera daha başlıyor.




Bulutlu bir güne uyandık.



Gözü kara insanlardan oluşan 50 kişiyi arabalarımıza paylaştırdık.



Lorenzo'nun, kamyonetin arkasında bisikletlerle birlikte seyahat etmek istemesi işimizi biraz zorlaştırsa da..



.. bu en küçük sorunumuzdu tur başlarken.



Turun başlangıç noktası Güvercinlik'te toplandı tüm BBK tayfası.



En gıcırından, en pırılına her türlü bisiklet var.



Her türlü bisikletin de türlü türlü kullanıcısı var.



Ama herkesin uyması gereken kurallar aynı.



Bu kurallara uyum göstermek kimi için zor olsa da..



Ekip başını geçmemek gibi en kolayına bile uymayanımız olsa da..



Genel olarak en derli toplu sürüşlerimizden biri oldu bu tur.



Birbirimize yakın sürüş en önemli kural.



Turun başında bir arıza.
Gidon bağlantı vidasının somunu düşmüş.
Geçici bir çözüm bulduk ve tura devam ettik.



Geride kalanları bekleme molaları ile yetindik..



Bu molalar, kalabalık turlarda daha uzun oluyor elbette.



Günden güne gelişen perfonmansımızla..



Eskortluk yapan ve guruba göz kulak olan arkadaşlarımızla yardımlaşarak sürdürdük turumuzu.



Her zaman çay molası verdiğimiz yerlerde bile fazla oyalanmadık.



KTM takımı.



Askeri hava alanı önünde yeniden toplanma..



Yeni fotoğraf denemeleri..



Yol ayrımlarında yön belirtmeler..



Daha uyumlu bir tempo..



Bu sayede bir arada sürüş..



Hepimizi daha yakınlaştırdı bu turda.



Yokuşları daha hızlı çıktık.



BBK lideri Emrah, her toplanmada bu günkü tur rotası ve sürüş uyumu adına yönlendirdi bizleri.



Bu toplanmalar sırasında da..



Çevrede fotoğraf çekimleri yapmak için fırsatlar oluştu benim için.



Onlar dinlenirken..



Eskimiş ve kullanılmayan evleri inceledim.



İçlerine girip,



.. köye gelen yabancıları gözledim sanki evin eski sahipleri gibi.



Kullanılmayan merdivenlerindeki papatyaları gözümle,



Ağıldaki inekleri elimle okşadım.



Köşe başlarında..



Lorenzo'nun motosiklet keyfini,



Gençlerin arkadaşlıklarını gözlemledim.



Bisikletler duvar dibine,



Sürücüler de karşısına geçsin diye direktifler savururken,



Bu zavallı da kaskımın arasından kafamdan bal almaya çalışırken hayatını kaybetti.



Geride kalanlar yokuşu yardımlaşarak çıkıyorlar.
Bu görüntü ya da kafamı sokan arı yüzünden gözlerim yaşarıyor.



Topluca fotoğraf çekilirkenki keyfim,



.. kafamdaki ağrı yüzünden kaçıyor arada.



Bir arkadaş daha arılardan nasibini alıyor bu molada.
Kovanlara çok yakınız.



Uyku vadisinden önceki son bakkalda su ve cikolata takviyesi için duruyoruz.



Önümüzdeki son yokuşa doğru uzun bir iniş keyfi…



İnişlerde sürüş keyfimiz katlanıyor.



Güneşin de yüzünü gösterdiği bu dakikalar..



.. turun en keyifli zamanları.



Son yokuşa yaklaşıyoruz.



Henüz yorulmadık..



Son yokuşun başlarında, dallarından yoksun bırakılmış bu ağaçla kalan enerjisini paylaşıyor Füsun.



Yokuşun zirvesindeki ekinler beni içine çekiyor.



Onlarla sevişip, koklaşıyorum kısa bir süre..



Bu arada bazılarının canını yakıyorum istemeden.



Yokuşları aşmak iyi geldi bize.



Bundan sonrası sürekli iniş.



Lorenzo için iniş ya da yokuş farketmiyor.



Uyku vadisi sapağı..



Heyt bee, geldik sayılır artık.



Ne mutlu..



Hadi, son bir gayret..



Hepimizi uzun bir mola bekliyor bu yolun sonunda.



Bisikletler park edildi.



Bahadır, yanında getirdiği nazar boncuğu çıkartmalarını her bisiklete yapıştırıyor fırsattan istifade.



Toplam 53 bisiklet var.



İlk kez gelenler çevrenin tadını çıkarıyorlar.



Merida Man ile foto-pişti.



Genelde turun en sonundan gelse de her molada sigara içmeye devam ediyor.



Gelsin çaylar.



Verilsin yemek siparişleri..



Bu kadar kalabalık olunca servis de yavaş oluyor haliyle.



45 dakikalık mola 1,5 saate uzuyor.



Ben de sıkıntıdan arkadaşlarımın gözlüklerinden en yakışanı bulmaya çalışıyorum.



Bu şahane oldu bak.



Evet evet şahane oldu ama kimse farkında değil.



Ayşe de sıkılmış bence.



Papatya kız Pelin, annesi ve oğluyla birlikte arabalarıyla gelmişler.



Mola uzadıkça uzuyor.
Ben de çevreyi keşfe çıkıyorum.



Gelirken gördüğüm bu yokuşu tırmanıp geldiğimiz yolu fotoğraflıyorum.



Mağaraya giden yolu kesen derenin suları geçit vermiyor.



Başka bir yol arama çabalarımız da sonuç vermeyince, zaten zamanımız azaldı iyice deyip, dönüşe geçiyoruz.



Yıldıray'ın kullandığı bisikletin vites arızası onu dönüşten ediyor.
Buraya arabayla gelen Ayten onu Güvercinlik'e götürecek.



Uyku dönüşünün ilk yokuşunda kalanları bekleme..



Onları beklerken eğlenme..



Yağmur beklerken yine güneşle buluşmanın keyfi..



Dönüş yolunun zorluğunu unutturuyor bize.



Ben zaten her zaman mutlu..



Anız yakımı..



Bahar ve buzlanmaya dikkat tabelasının çelişkisi..



Sıcak bastı yahu..




İyi korunmuş sarnıç..



Ayten'in yol yardımı..



Her yokuşta pili biten ama tüm turu da tamamlayan kahramanlarımız.



Herkesin sevgilisi Lorenzo.



Hadi artık gidelim diyen ama arkadaşlarını geride bırakmayan BBK pedalcıları.



Yokuşta pili biten elektrikli bisiklet cefası.



Bu cefayı arkadaşlarına yükleyen diğer bir elektrikçi.
Solda İhsan, yeni bisikletiyle en zor yokuşları bile pedallamaya çalıştı.
Olmadı yürüdü, daha da fazlası elektrikli bisikletini bile taşıdı durmunu "hanım olmanın ayrıcalığı" diye nitelendiren elektrikçinin.



Çok centilmen arkadaşlarım var benim.
Ama ben, turlara elektrikli bisikletle gelip, yokuşlarda pili bitince tur boyunca pedallamaktan canı çıkmış insanlara bisikletini taşıtan birine pek saygı duyamıyorum doğrusu.
En zorlu yokuşu 2 kere çıkar, bir de orman yolu keşfine çıkarım daha iyi.



Turun büyük bir çoğunlunda bisikletinle çocuğunu taşıyan Burcu'ya ise saygım sonsuz.



Utanıp sigarasını saklasa da içmeye devam eder kimi de…!



Dedim ya çok farklı insanla beraber oluyoruz bu turlarda.
Ne kadar eleştirsem de hepsini insan olarak çok seviyorum o ayrı.



Keçiler çok şahaneler..



Keşke kendilerini sevdirseler.



İkiz evler.




Dönüş yolu biraz ızdıraplı oluyor bazı arkadaşlar için çünkü normal rotamızın dışına çıkıp biraz uzattık bu turu.



Yine de çoğunluk halinden memnun görünüyor.



Ayşe, sağ bacağındaki kasılma yüzünden dönüş yolunda daha çok sol ayağını kullansa da bisikletini ve kendini kimseye taşıtmıyor.
O, gerçek bisikletçilerden.



Güvercinlik'ten arabasını alıp, yorulan kişileri toplayan Yıldıray'a da kocaman alkış.
Turun son bölümünü bu yol yardımı ile tamamlayan arkadaşlar sanki 50 km yi onlar pedallamamışlar gibi utanmasınlar.
Onlar da gerçek pedalcılar.
Sadece biraz yoruldular.
Gün batmaya yüz tutmasaydı geri kalan 15 km yi de tamamlarlardı.



Güneş ufuktan kaybolurken Mumcular'a 2 km kaldı.



Mumcular'a son 1 km.



Kahraman kızlar alacakaranlıkta bile pedallamaya devam ediyorlar.



Güvercinlik'e 3 km kaldı.



Bu günkü turumuzu ancak gecenin başlangıcında bitirdik ama zorlu bir turu sonuna kadar pedallamanın haklı gururunu yaşıyoruz.



Bodrum'a dönmeden kendimize bir mükafat.



Dostlarla sıcak bir akşam yemeği.

Kahraman pedalcılara selam olsun.


..

.




Hiç yorum yok: