18 Şubat 2014 Salı

Hoş geldin "Bebek"

Yıldıray aradı; "Üstad, bisikletin hazır. Ne zaman istersen gel al."

İyi de, ben çalışıyorum yahu..
Nasıl geleceğim?
-"Hacı biladerim, ocağına düştüm, ben ettim sen etme. Bugün Turgutreis'te senin çok önemli, bir işin vardır mutlaka. Gitmişken şu benim (aslında BBK'nın) yeni bisikleti arabana atıp getirive gari."

Hacı bu, şimdiye dek hiçbir ricamı kırmadı. Ben de onun her zaman emrindeyim elbette.
Akşam üzeri annemden tel, "Bisikletin geldi, sen ne zaman geliyorsun?"
-"Anne, çalışıyorum biliyorsun. Akşam işim bitince geleceğim, her zamanki gibi." :)

Her zamanki gibi olmadı malesef. Müzisyen arkadaşlarımdan biri ile buluştum, yeni bir müzik işi olacak inşallah. O işin konuşmasını yaptık ve saat 21:30 da ancak evde olabildim.

Bebek, evde beni bekliyordu.
Ne zamandır Hacı, Emrah ve Okyay'ın kullandığı aynı marka bisiklete gıpta ile bakıyordum, şimdiyse evimin salonunda ayınısından duruyor.

Annem yemek yememiş, beni beklemiş.
Birlikte yemeğimizi yedikten sonra, "Bana müsade anacım, ben şöyle bir akşam turu yapayım bu bebekle." diyorum.
Her zaman "Bu saatte ne işin var sokakta, hem de bisikletle." diyen annem, 
"Hadi şöyle bir deneme sürüşü yap bakalım. Dikkatli sür ama, alışana kadar yavaş git olur mu?"  

Evin önündeki  15m lik dik inişi hep elimde gider, caddeye çıkınca binerim bisikletime çoğu zaman çünkü çok işlek bir caddedir ve birden bir motor giriverir bizim sokağa.
Bu sefer sokak kapısından çıkar çıkmaz atladım üzerine Bebek'in.
Elbette üzerine farını takmıştım.

Bu Bebek muhteşem bir şeymiş.. 
Çok doğru bir vitestedir diye düşünmüştüm çünkü uzun bir süre vites değiştirmediğimi farkettim.
Çok komik, çünkü sürekli vites değiştiririm.

En sevdiğim özelliği gidondan ön amortisör kilidi oluşu.
Çünkü düz yolda çoğu zaman ön amortisörü açmam ama sürekli kaldırım çıkıp, merdiven indiğim için amortisör kilidine bu kadar kolay ulaşım benim için zaruriydi.
Çok iyi oldu.


Bir çırpıda TMT otele vardım.
İkinci çırpı Kale'nin önü oldu.


Üçüncü çırpıda ancak inebildim seleden.


Uzun sürmedi sele ile ayrılığımız.


Ardından, Ata'mın önünde bir saygı duruşu.


O da beğendi bu yeni oyuncağımı.
"Güle güle oyna" mı dedi?
...


Teşekkürler Atam.
Bir de Oasis girişine kadar pedallayalım.
Elbette yüzüm gülüyor, Atam'ın sözünü dinlerim ben. ;)


30 dk lık bu akşam sürüşü Bebek'le tanışmamız için yeterli.
Kapıdaki izler Bebek'ten önceki bisikletlerime ait.
Artık yeni imzalar Bebek ile olacak.

Evine hoş geldin Bebek.


Bebek, adını çok çabuk buldu;  O çok tatlı bir oyuncak ve bana BBK'nın hediyesi.

Yeniden teşekkürler, BBK Bodrum Bisiklet Kulübü.

1 yorum:

Yelken dedi ki...

Sevgili Nezih;
Dilerim Tanrı her zaman gönlüne göre versin, Senin namına çok sevindim ve ben de bu BBK lıları çok seviyorum, iyi ki hepimiz varız... Tekerin düz bassın...