10 Şubat 2014 Pazartesi

Bakımlı ve Sorunsuz

Hani BBK'da, tur duyurularında yazıyor ya; 
"Bakımlı ve sorunsuz bisiklet" zorunluluğu.

Bunu neden diyor?
Çünkü, bakımsız ve sorunlu bir bisikletle gelirsen, tur devam edebilsin diye senin bisikletine biz bakmak ve sorunlarını gidermek zorunda kalırız.

Bu uyarıyı dikkate almadan gelen arkadaşlar, tura katılan, herşeyi tam olan diğer arkadaşlara ne kadar büyük bir haksızlık ve saygısızlık yaptığının farkında değiller.

Bisikletin markası, fiyatı ve hatta cinsi önemli değil.
Sadece "bakımlı ve sorunsuz" olması gerekiyor.

Bisikletten hiç anlamıyor olabilirsin.
Kimse senden bisiklet tamircisi olmanı beklemiyor zaten.
Ama anlayan birilerine bisikletini göstermek çok mu zor?
Yoksa bu bakım işini bedavaya mı getirmeye çalışıyorsun?

Eğer bu işi bedava yapacak bir yakının yoksa, bana getir, ben yaparım.
Yeter ki bisiklet turumuza köstek olma.

Düşünsene, herkes senin gibi olsa tüm pazar günümüzü bisikletlerimize bakım yaparak geçirmek zorunda kalırız.
Ne güzel, 30 km yol gidip, Mumcular'da tüm pazar gününü biribirimizin bisikletine bakarak geçirmek.

Bisikletçilik sorumluluk ister.
Öncelikle de kendine karşı.

Eğer bisikletine binip kaç km gidebileceğini bilmiyorsan sakın BBK turuna katılma.
Kendini rezil etme.

Bir bisiklet turuna katılıp kalp krizi geçirenler var.
Adam 3 kez kalp ameliyatı olmuş, doktoruna danışmadan bisiklet turuna geliyor.
Ya da hayatı boyunca 2 km lik çarşı turundan başka bisiklet kullanmamış biri 40 km lik tura katılma cesareti gösteriyor.
Neye güveniyorsun arkadaş?

Kendine saygın yoksa tüpsüz olarak 30 m ye dal.
Bütün pazar köy yollarında güle oynaya bisikletim ve arkadaşlarımla dolaşacağım derken seni hastaneye yetiştirmek zorunda mıyım?
Ya da sen 1 saatini ayırıp sokağın köşesindeki bisikletçiye bisikletine bakım yaptırmaya götürmeye üşendin diye o bisiklete ben bakmak zorunda mıyım?



….   



Bu "bakımlı ve sorunsuz bisiklet" zorunluluğu,
"bakımlı ve sorunsuz bisikletçi" olarak değiştirilmeli bence.

"Bakımlı ve sorunsuz bisikletçi" ne demek?
Aslında bir de bunu açmak gerekiyor.

Turlara katılan bir çok "bakımsız ve sorunlu" bisikletçi var.

Öncelikle bisikletçi zinde ve sağlıklı olmalı.
Bir gece önce sabaha kadar içip, 2-3 saat uykuyla tura katılmak olmaz mesela.
Kaskını ya da yedek lastiklerini evde unutursun.
Ya da daha ilk yokuşta sonuncudan 5 dk geriye düşersin.
Yokuş sonunda herkes seni beklemek zorunda kalır.
Sen de pişkin pişkin sırıtırsın.
Ertesi gün de fotoğraflarda neden o kadar berbat çıktığını sorgularsın.
Ya da aynı pişkinlikle "Benim en kötü pozlarımı koymuşsun feyse, aşkolsun." dersin.

Grip olduğu halde tura katılan var arkadaş.
Neden be kardeşim?
Anladım, herkes tura giderken evde oturmak zor geliyor ama yokuşta kalacaksın ve millet seni beklemek zorunda kalacak.
Ayıp olmaz mı arkadaşlarına?

İşte bunlar hep bakımsızlık.
Daha çok örnek var elbette.
İnanması güç örneklerle karşılaşıyoruz.
En komiklerden biri, yokuş aşağı inemeyen bisikletçi.
Bu konuyu açmama gerek yok herhalde.
Buna biz direkt "sorunlu" bisikletçi diyoruz.
Tedavi edilmesi gereken, pisikolojik bir rahatsızlık bu.

Sosyal olamayan ya da sosyalliğin anlamını kavrayamamış arkadaşlar da var.

Öncelikle suratsız olmak en yanlış sosyal davranıştır.
Eğer bana sabahın köründe gülümseyerek "Günaydın" demiyorsan suyun bittiğinde kimden isteyeceksin? 
Ya da lastiğin patladığında yardım istemeye yüzün olacak mı?

Herkes aynı masada oturup birbirini tanımaya ve yakınlaşmaya çalışıyorken sen gidip ağacın altında yanında getirdiğin çikolatayı tek başına mideye indiriyor kendi dünyanın hayallerine dalıyorsan bu kalabalık grupta ne işin var?
Git, tek başına turla arkadaş.
Kimse seni zorla getirmiyor.

Bir de aşırı sosyaller var ki en zorları da onlar.
Herkesle arkadaş olmaya çalışırlar ama herkese kendilerini anlatırlar.
Sizin eldiveninizin renginin güzelliğinden söz ederek yakınlaşıp,
kendi eldiveninin 12 senedir eskimeyen bilmemne derisi ve bilmem hangi ulaşılması zor ülkeden alınma  olduğuyla kendilerini göklere çıkaranlar.
Bundan kurtulmak o kadar kolay değildir.
Ben bir kaç yol denedim, konuşma böyle bir şekle gelmeye başlayınca daha hızlı pedal çeviriyorum.
Eğer ki yetişip konuya devam ediyorsa aniden sağa çekip durup ya ayakkabımı bağlıyor ya da ağaçların arasına çiş yapmaya gidiyorum.
Neden?
Neden beni buna zorluyorsun arkadaş?
Bu bir sorun, ve senden kaynaklanıyor.
Böyle bir sorunun varsa lütfen geziye gelme.


…_…

Benim bakımlı ve sorunsuz canım arkadaşlarım.
Sizlerle pedallamak, sizlerle mola verip tıkınmak, sizlerle hem pedallarken hem de molada sohbet etmek öyle şahikulade ki.
Sürekli bisikletini daha bakımlı ve sorunsuz, neredeyse mükemmel hale getirmeye çalışan.
Her turdan sonra bakımlarını yapan ve tura çıkmadan onu pırıl pırıl hazırlayıp mükemmel hale getiren, bisiklet aşığı sevgili dostlarım, sizleri çok seviyorum.
Her turdaki enerjiniz, neşeniz ve pozitif yaklaşımınız yüzünden sizleri çok özlüyor ve arkadaşlığınıza, yoldaşlığınıza doyamıyorum.

İyi ki bu spora gönül vermişim, iyi ki sizlerle tanışmışım.
Beni, her görüşmemizde, her turumuzda daha iyi bir insan yapıyorsunuz.

Sizinle her beraber oluşumda, daha iyi niyetli, daha sağlıklı, daha neşeli ve daha mutlu oluyorum.

Sorun yerine çözüm üreten, üretken, atılımcı, devrimci, yenilikçi, araştırmacı, meraklı, saygılı ve sevgili bisiklet arkadaşlarım;
Sizleri seviyorum.






1 yorum:

notorite dedi ki...

Çok dertlenmişsin. Ama dert edilmeyecek gibi de değil. Çünkü çoğu zaman bu detaylar sadece benimi yer derdim, meğer yalnız değilmişim. Gözlem yapmak, ince düşünmek, detaylara takılmak, ilişkilerde mükemmeli aramanın da böylesi bir eksisi var. Neyse... Pozitif düşünelim :) Güzel günlere diyelim. Selamlar.