İki yabancı
Her ikisi de şu anda Bodrum nüfusunu oluşturan dışarıdan gelip buraya yerleşmiş insanlardan. İkisi de çok yeni ama bir çok Bodrum'ludan daha Bodrum'lu.
Uzun yıllar önce ilk görüşte Bodrum'a aşık olup, uygun zaman ve şartlar oluşunca burada yaşamaya başlamış insanlar Nuran Kansu ve M. Fatih Demirhan.
İki fotoğrafçı, iki yazar, iki hayat insanı, iki yabancı.
Nuran ve Fatih ortak özellikleri olan, ortak özelliklerine bir yenisini eklemiş iki Bodrum'lu. Evet onlar artık Bodrum'lu özellikleriyle de benzeşiyorlar. Onlar aynı zamanda, fotoğrafçı, araştırmacı ve eğitimci yanlarıyla yazımızın konusu.
Nuran Kansu, çocuklar ve doğayı birleştirmenin bir yolunu bulmuş ve hayatına anlam katan bu iki güzelliği kapsayan bir çalışma yapmış. Çocukların doğadaki gelişimi üzerine bir eğitim kitabı hazırlamış.
Çocuğumla Doğadayız adlı kitabı, kapağında yazdığı gibi "Çocuğumun zeka alanını geliştiriyorum." cümlesi üzerine kurulmuş bir kitap.
Nuran Kansu, Kanada'da yaşadığı yıllar boyunca, ESL İngilizce, öğrenme zorluğu çeken çocuklar için özel eğitim, rehberlik ve danışmanlık, aile liderliği eğitimi aldı. Çoklu zeka alanları ve duygusal zeka üzerine anne-baba ve öğretmenlere seminerler vermekte. Kitap, çoklu zeka alanlarına göre hazırlanmış, anne-babaların çocuklarıyla birlikte doğada yapabilecekleri etkinlikler üzerine hazırlanmış.
Çekirge - Nuran Kansu
Kanada'daki yıllarında tüm eğitimlerin doğa ile birlikte gerçekleştiğini gören Nuran Kansu, Türkiye'de bunun eksik olduğunu farketmiş. Kitap da bu açığı kapatma amacıyla doğmuş.
Bodrum'da, her haftasonu, çocukların aileleriyle birlikte katıldıkları doğa etkinlikleri düzenleyen Nuran Kansu; "Doğayı her seferinde yeniden keşfediyoruz." diyor.
Hindiba - Nuran Kansu
Genelde doğada makro fotoğraf peşinde koşan ve Ankara günlerinde Afsad, şimdilerde ise Bodfad yönetiminde güzel işlere imza atıyor. Doğanın detaylarının fotoğrafın güzelliği ile birleştiği sihirli bir dünyaya dalarak, bulduklarını çocuklarla paylaşmanın keyfini yaşıyor Bodrum'da.
Dağcılık, doğa yürüyüşü, bisiklet sporlarını, doğaya çabucak ulaşarak, kolayca yapabilmenin Bodrum'a yerleşme sebeplerinden biri olduğunu söylüyor.
Kitabının daha çok insana ve çocuğa ulaşmasını, bu sosyal sorumluluk projesi olarak benimsediği misyonunu sonuna kadar götürmeye niyetli Nuran Kansu. Yine çocuklarla birlikte, BKST çatısı altında yaptığı "İngilizce Masallar" eğitimini de unutmamak gerekir.
Üç arkadaş söyleşide. Nezih Öget, Nuran Kansu ve M. Fatih Demirhan.
Fotoğrafın nerede sanat olduğu konusundaki tartışmamız, tam olarak bir yere varmasa da üzerine birşey eklenmeden sanat olamayacağı ortak görüşünde birleştik.
Yine de Fatih'in katı tavrına karşılık Nuran, sanatın ögelerini üzerinde toplayabilen fotoğrafların sanat çatısı altında değerlendirilebileceği görüşünde.
Gravürlerden Fotoğraflara TÜRKİYE
M. Fatih Demirhan
Baltalıkapı Milas-Muğla
Solda gravür, sağda şimdiki hali.
Anadolu kültürü Fatih'i çok ilgilendiriyor ve bunu koruma hatta yaşatma derdinde kitaplar derleyip geliştiriyor. "Fotoğraf çekmek hayatımın bir parçası. Fotoğrafçılığımı bu konunun gelişiminde kullanmak benim misyonum oldu. Bu kültür mirasında belgelenmemiş o kadar çok şey var ki." diyor.
O fotoğrafları çekmek için Anadolu'nun her yerinde başına gelmeyen kalmamış. Hele ki bir keresinde fotoğraf çekmek için çıktığı yerden atlayınca dizinin çıkması ve yakınında hiç bir kimsenin olmaması yüzünden çıkan dizini kendi çabasıyla yerine oturtarak bulunduğu durumdan kendini kurtarması inanılmaz. Bu olaydan sonra hep yanında bir asistan olmuş Fatih'in.
3 kitaptan sonra Bodrum'da 6 yıldır üzerinde çalıştığı kitabı geliştiriyor şimdilerde M. Fatih Demirhan.
Bu kitap, Anadolu sahillerindeki kale, kule ve savunma yapılarını içeriyor. "Amacım bunları zapturapt altına almak." diyor Fatih gülerek. Yani henüz yapılmamış bir listeyi yapıp, bu yapıları kayıt altına almaya çalışıyor. "Yok olmaya yüz tutmuş bu değerlerimizi koruma peşindeyim." Bodrum Kalesi (St. Peter Kalesi), Tersane Kalesi, Aspat Kalesi, İasos Kalesi ve Leleg savunma duvarları, Bargilya savunma duvarı, Mindos harabeleri, Kadıkalesi sadece Bodrum sınırları içerisinde olanlar.
Halikarnas (Bodrum) Kalesi
Solda gravür, sağda bu günkü hali.
Fatih'in bilgileriyle Bodrum Kalesi hikayesi;
14. asırda Aydınoğulları ve İzmir'in eski limanında bulunan Bizans kalesinin denetimini cenevizliler alır. O zaman çevrede söz sahibi olan Aydınoğlu Mehmet bey hem denizdeki bizans kalesini hem de Kadifekale'yi alır. Böylece bütün İzmir, Aydınoğulları'nın denetimine girer. Türk denizcilik tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Aydınoğlu Umur bey, İzmir limanında bulundurduğu donanmasıyla avrupalı denizciler için ciddi bir rakip ve büyük bir tehlike haline gelince bir Haçlı donanması kurulur ve bu donanma liman kalesini (Bizans Kalesi) geri alır. Kalenin yönetimi Rodos şövalyelerine verilip St Peter Kalesi adını alır. St peter Kalesi, Timur Anadolu'ya gelene kadar Rodos şövalyelerinin yönetiminde kalır. Timur, kaleyi yıkarak Aydınoğulları'na verir. Osmanlılar kaleyi Aydınoğulları'ndan almakta epey güçlük çekerler ve Rodos şövalyelerinin yardımıyla İzmir'i alırlar. Bu yardımın karşılığında, Rodos şövalyeleri kalelerini geri almak isterler. İzmir'de çok sıkıntı çekmiş olan Osmanlılar bunu kabul etmezler ve Rodos şövalyelerine Bodrum'da bir kale yapma izni verirler. İzni koparmış olan haçlılar büyük bir aceleyle kaleyi yapmaya girişirler. Hatta Papa, bu kalenin inşaatına destek verenlerin doğrudan cennete gideceğini müjdeler. Bodrum mozolesinin taşları kullanılarak kale yapılır.
"TBMM'de, Venedik'te bile sergi açtım. Fotoğrafta gelmek istediğim bir yer yok artık. Kitaplarım beni daha çok enterese ediyor." diyor Fatih.
"Motosiklet, bisiklet, yürüyüş, müzik dinleyebilmek, sosyal yaşamın naifliği, Bodrum'un kış hayatı artık vazgeçilmezim. Hem çalışabiliyor, hem iyi müzik dinliyor, sakin ortamların keyfini çıkarıyor, motosiklet gezileri yapıyorum. İşte benim Bodrum'da olmak için başlıca nedenlerim."
Nuran ve Fatih'in, Bodrum'da yaşamak için kış aylarını seçmelerinin en büyük nedeni, kış aylarında gerçek Bodrum'u bulabilmeleri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder