26 Şubat 2017
Pazar
100km ve üzeri turlarımız devam ediyor.
Bu hafta da 115 km lik İasos turumuzu yapıyoruz.
2 yol bisikleti daha eklenecekti gruba ama Atilla'nın bisikleti henüz gelmediği için sadece Taner'in yeni bisikleti kutluyoruz.
İlk molanın çayları Taner'den.
Yeni yol bisikletini güle güle kullan sevgili dostum.
Kaan önden gidip, İasos sapağında bekledi bizi.
Alp ise daha önden gidip bu fotoğrafa katılamadı.
İtalyan kilisesiydi galiba burası.
13 Aralık 2013'te yaptığımız gezide kayıtlı; burası İtalyan kilisesi imiş.
Sebeb-i gezimiz bu fotoğraf gibi.
Söylemeyi unuttum, fotoğraf makinem çalışmıyor o yüzden telefonla çekildi bu fotoğraflar.
Bisiklet üzerindeyken telefonla fotoğraf çekemiyorum.
İasos'un içine girerken bu gözlemeciyi farkediyoruz ve benim israrımla burada konaklıyoruz.
Taner ve Hasan balık yemek istiyorlardı ama ben izin vermedim.
Şahane bir kahvaltı onlar için daha iyi oldu zaten.
Gözlemeler de şahane.
Kimse yemek yerken fotoğraf istemiyor ama beni kimse durduramaz.
Ailece işlettikleri bu yer çok temiz ve samimi.
Ayrıca herşeyi kendileri üretiyorlar.
Ben sadece 1 gözleme ile yetiniyorum.
Dönüşte muhteşem bir yokuşumuz var yine, fazla şişmemekte yarar var.
Aslında sebeb-i gezimiz bu yeni FELT.
Çok acayip bişi.
Bu, Hasan'ın Trek'i. O da çok şahanedir ama yol bisikletinin lastiği patlak olduğu için bununla gelmek zorunda kalmış Hasan.
Lastik tamirini bilmiyor mu?
4 mtb ve 4 yol bisikleti ile karma bir gezi oldu bu.
Çevre yolundan İasos'a kadar yol biraz bozuktu ve mtb bisikletliler rahat etti çünkü biz yavaşladık.
...
Bu da Alp'in 10 yıllık Felt'i.
Hala süper durumda.
Bunun markası belli değil ama o da zamanında çok yol katetmiş gibi görünüyor.
Beslenme zamanı bitmek üzere..
Son çaylar, son gözlemeler.
İasos sahiline inmeyi unuttuk resmen.
Hiç olmazsa bu ara sahilde fotoğrafımız olsun dedik.
Telefon selfisini beceremiyorum.
Dönüş yokuşunu Mehmet yine önde tırmanıp, bizi bekliyor.
"Bir sonraki geziye 1 kasa bira ile geleceğim, sizi beklerken anca zaman geçer." diyor.
Aramızda en genç ve en güçlü o, bir de yol bisikleti alırsa yandık!
Bu iniş gezinin ödülü gibi görünse de bozuk asfaltta ve saygısız otomobil sürücüleri yüzünden, tehlikeli ve ızdıraplı oluyor.
Kamboçya yoldaşım Ertan.
Yokuşu çıkarken iyi kapıştık ama!
Bu benzinci marketinde son su ve çikolata takviyelerini yapıp..
Dönüşümüze katılan (kırmızılı) Deniz'le birlik 9 kişilik bir turu daha tamamlıyoruz.
Dönüşte Taner ile sınırları zorlayarak peşpeşe sürdük.
Taner tam bir takım bisikletçisi olacak bence.
Rüzgarında sürmeyi ve öne geçip rüzgarına almayı iyi biliyor.
Umarım tüm takım yakın zamanda bu ruhu kazanır.
Coka Ahmet, takım formalarımızın tasarımını bitirecek yakında.
O zaman görün siz bizi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder