13 Aralık 2015 Pazar

Kisse'de sucuk.

13 Aralık 2015
Pazar

Çok acayip ve macera dolu bir tur oldu.
Herkes, kendi adına başka bir macera yaşadı.
Burada onları anlatmayacağım ama benim yaşadığım ve fotoğraflarıma yansıttığım bazı şeyleri paylaşayım.

Buluşma yerine pedallamayı düşünüyordum ama biraz geç uyanınca aklıma bir fikir geldi.


Ne zamandır bisikleti motoruma yükleyip gitmeyi düşünüyordum.
Bu gün neden olmasın?



Çok sağlam olmasa da yavaş yavaş giderim diye düşündüm ama buluşma yerine bir kaç yüz metre kalmışken, bir kasisin üzerinden geçmek yerine yanındaki boşlukdan yararlanayım dedim ama hemen dibindeki çöp konteynırına bisikleti çarptım.
Hemen durup, bir hasar var mı diye kontrol ettim.
Görünürde bir şey yoktu.
Bisiklet sağ tarafa biraz fazla çıkmış, o yüzden çarpmışım.
Düzeltip devam ettim yoluma.
Ama hemen 10 m ötedeki park etmiş motora da takıldım.
Bisikletin sağ taraftaki uzantısı motora çarptı, çarptığım motor devrildi.
Hemen durup motoru kaldırmak istedim ama sahibi genç bir delikanlı motora ulaşmış ve kaldırmıştı bile.
"Önemli değil abi, bir şey yok."
"Kusura bakma kardeşim." deyip bisikleti kontrol ettiğimde malesef vitesin bağlı olduğu kadro kulağının kırılmış olduğunu gördüm.
Zincir ve aktarıcı da hasar görmüş.
O şekilde buluşma yerine vardım.

Bisikleti taşmasalı kahvede rehin bırakıp tura motorla devam etmeye karar verdim.



Arkadaşlarım 6 bisiklet, 2 kamyonet ve bir motorla yola çıkarken ben de onları kaskımın içinden izledim.



Şanssız bir günümdeyim.



Olsun, arkadaşlarımla güzel bir turun içindeyim.



Önden gidenleri ve arkada kalanları koordine etmeye çalışırım ben de.



Burada arkada kalanları beklerlerken..



Ben de geri dönüp kalanları yünlendirdim.



"Biraz ilerideler, ha gayret pedalcılar."



Nevcivan; "NeO, beni  ineklerle resmeder misin?"



Murat, Bodrum'dan pedallayarak geliyor.
"Biraz dinlenmem lazım NeO."



Buradan sonra dik bir çıkış var.
Motorumu Murat'a verdim, ben de onun bisikletiyle yokuşu çıkıp, biraz moral buldum.



Bu camiden sağa dönüp Kisse yoluna gireceğiz.



Aşağıda su yok, bu yüzden herkes matarasını dolduruyor.



Coka, bir virajda kayınca küçük bir düşme yaşadı ama sorun yok.



Ahmet' de geldi.



Ölmüşlerin ruhuna fatiha deyip yola devam ettik.



Bir küçük yokuşumuz daha var.



Bazı yerleri oldukça dik.



Coka, "Şaka maka zorluyor bu yokuş yahu."
Yokuşu bahane edip yine motoru Murat'a verip biraz daha pedallama keyfi yapıyorum.
İyi ki var bu yokuşlar..!



Bundan sonra hep iniş.
İşte Kisse koyu.



Kaygan zeminli inişin çok dik yerlerinde yürümekte yarar var.



Yoksa nasıl sohbet ederiz?



Bir kaç dakika manzaranın keyfini çıkarıp.



Yeniden inişe bırakıyoruz kendimizi.



Ben önden gidip, tehlikeli yerleri işaret ediyorum arkadaşlarıma.



"Murat, biraz da inişte kullanayım şu şahane bisikletini." desem de bu sefer kandıramıyorum.



Nevcivan'nın keyfi çok yerinde, ona teklif bile etmiyorum zaten.



"Heyt bee, manzaraya bak." molası.



Al sana kapak fotoğrafı.



Bunu da çerçevelettir.



Bir afili poz da Ahmet'ten.



Murat, ince tekerlekli bisikletiyle biraz sıkıntı yaşasa da devam ediyor.



Biz varana kadar ateş yakılmış, hatta sucuklar olmuş bile.



Hazıra konduk yani.



Günün anlam ve ehemmiyetini belirten foto.



Güzelleri yakaladım mı basarım deklanşöre.



Araçlarımız sereserpe.



Millet gıda derdinde.



Ben de biraz dolanayım.



İhsan deltası sucuk için şiş hazırlıyor.



...



Delikanlılar yayılmış.



Hanımefendiler de öyle.



Doymuyoruz.



Bu hava herkesi kıtlıktan çıkmışa döndürdü.



Deve sucuğu bile var.



İhsan deltası dayanamıyor ve atıyor kendini maviliklerin kucağına.



Şerife, "Bu adam yazın bu kadar hevesle denize girmiyordu. Ne oldu buna böyle?"



İhsan, "Yazın herkes yüzer, marifet 13 Aralıkta Kisse'ye dalmaktır."



Denizkızı Eftelya da aramızda sayın izleyiciler.
Hülya, mayo - havlu tam tekmil gelmiş zaten.



Oooh, yarasın.



Pedalcılar yola çıktı bile.



Biz biraz daha keyif yapalım, nasılsa yetişiriz onlara.



Gitmeden Delta'nın KTM'siyle, çevreyi tanıyalım turu.



Bu mezarın bir hikayesi var.



...



Nur içinde yatsınlar.



Taş masalı kahveye, turumuzun başladığı yere dönüyoruz.
Zavallı bisikletim, yenilenecek bu hafta.



...



Son sohbetler.



Haftaya görüşmek üzere.


...

..

.






Hiç yorum yok: