Bazen neler yazmak istiyorum..
Tam başlıyorum, hepsi aklımdan gidiyor.
Devam ediyorum.
O yerdeki adamı kelepçeleyip yatırmışsın, yetmemiş bir de ona merak ve sevgi ile yaklaşan köpeğe tekme vurmuşsun. Kimbilir belki de fotoğrafını çeken için "Alın bunu da." filan da demişsindir. Bunu günlüğüne yaz insan müsvettesi, "Ben neymişim bi zamanlar bee.." diye.
Öbür tarafta lazım olur.
Bi şeyler daha diyecektim.
Neydi?
Gecenin bu saatinde, kafa bi milyon!
Ne dersen boşa gidecek zaten.
En iyisi günlüğüne yaz.
Hani, adı günlük ya! Ne dersen olur ya!
Bu feysbuk alem yahu!
Kimi, Mercedes minibüse binip, bandrolün 2bin lira olmasından şikayet eder, kimi bulutların fotoğrafı çekip çekip, hayata mal eder..
Kimisi kitabının reklamında, kimisi kuşların cikletle boğulmasının derdinde..
Kimi de evinin bahçesine çit yapıp, "Bakın ne güzel oldu, 50 yaşımda da aşkı buldum naaber"? deyip duru.
"Saçımı kestirdim, güzel olmuş mu?" selfisi..
"Annemler geldi, dolma sardık."
"Hayırlı cumalar."
"Sudan korksak çamaşır asmazdık. Yaşasın 1 Mayıs."
"Şekerli su ile ameliyatsız bel fıtığından kurtulun.." paylaşımı,
Ne yazacağımı yine unuttum.
Böyle bişi işte feysbuk..
Aptal kutusu tv den daha aptallaştırıcı bişi..
Aslında bunların hiç birini yazmayacaktım ben.
Yani bi şeyler yazacaktım ama bunlar değildi.
Burada yazdıklarım yüzünden birileri beni feysbuk listesinden silecek ama yapçak bişe yok gari.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder