26 Nisan 2015
Pazar
BBK ile bir pazar turu daha.
Bodrum-Kızılağaç-Çamlık-Etrim-Çiftlik-Yalı-Kızılağaç-Bodrum
Kızılağaç Mangalcı önünde buluştuk arkadaşlarla.
Mesut, yeni yol bisikletinden çok memnun; "Öbürü bunun yanında kamyon gibi kaldı." diyor.
Hala ufak tefek ayarlarıyla uğraşıyor.
Tura Mangalcı'dan başlayacak olanlar birer ikişer gelmeye başladılar.
Bodrum'dan pedallayanlar da gelince Çamlık yoluna tırmanmaya başladık.
Herkes formunda ama bahar başımıza vurunca yapçak bişe yok gari.
Ufak molalarda çimlere uzanıveriyoruz.
İlk toplanma molası Büyük Sarnıç'ta.
Yine çimlere uzanıp rahatlamalar..
Sona kalan arkadaşları beklerken tur kritikleri ve yol kuralları hatırlatmalar.
Bodrum'a 1 haftalığına tatile gelen Duygu ve Bilgehan'a soruyorum; "Ne kadar mutlusunuz?" diye.
Ele cevap; "İşte bu kadar."
Emektar artçımız Olgun, en geride kalan arkadaşla birlikte aramıza katılıyor.
Çamlık Zıp Zıp Kahvesi'ne varıncaya kadar durmuyoruz.
İhsan yine motosikletiyle düşmüş yollara.
Marmaris'e yola çıkmadan bizi bir göresi gelmiş.
Çamlık molası biraz uzuyor ama keyifler gıcır.
Çamlık-Etrim arası orman yolunda önce tırmanış sonra da güzel bir iniş var.
Her ne kadar güzel de olsa her inişin tehlikesi vardır.
Bu karede beyaz tişörtü ile görünen İnci Fügen arkadaşımız o inişte bir düşüş yaşıyor malesef.
Bence çok hafif bir yaralanma ile ucuz atlatıyor bu kazayı.
Sağ kolundaki yırtık birkaç dikişle tedavi edilmiş haberini aldık.
Geçmiş olsun diyor ve acil şifalar diliyoruz kendisine.
Bol olaylı bir turdu.
Sanırım 4 lastik patlaması yaşadık.
Bu da onlardan biri.
Etrim'deki kahvede de bir çay molası veriyoruz.
Bu molalar performansı düşük olan arkadaşlar için şart.
Bu molalarda dinlenmenin dışında bisiklet tamir ve ayarlarıyla da uğraşıyoruz, sevgilimize sarılmayı da ihmal etmiyoruz elbette.
Birbirimizle sohbet ederken..
Köyün delikanlılarının da konuşmalarına kulak misafiri oluveriyoruz, istemeden ya da isteyerek.
Etrim'den ayrılırken çocukların kaz ailesini gütmeye çalıştığını görüyoruz.
"Naapıyonuz len? Kazları rahat bırakın." diye sesleniyorum.
Bir yavru kazı eline alıp yanımıza gelen çocuk; "Abi ileride bir küçük gölet yaptık, kaz ailesini oraya yönlendiriyoruz, severler suyu bilirsin." diyor.
Var mı böyle bir güzellik?
Mıncık da mıncık tabi.
Etrim yokuşunu güle oynaya tırmanıyoruz.
Yokuşun bitiminde geride kalanları beklerken arazi keşfine çıkıyorum.
Burada, son yağmurlardan sonra bir gölet oluşmuş.
Çevreye güzellik katmış.
Kurbağalara da ev sahipliği yapıyor.
Biraz da off-road tırmanış derken, geride kalanlar gecikince Etrim yokuşuna dönüyorum yeniden.
Şahane bir inişin bir de çıkışı var tabi.
İkinci kez de fazla zorlanmadan çıkıyorum.
Performansım gitgide artıyor.
Yaşasın.
Çiftlik inişinde yeniden toplanıyoruz.
Burada köfte yemeyi düşünmüş bazı arkadaşlar ama malesef yeterli malzeme olmadığını öğreniyorlar ve Yalı'ya doğru pedallıyoruz.
Sahilde, Belediye Yalı Kafe oldukça kalabalık.
Burada da keyifli bir 30 dk geçiriyoruz.
Tam pazar gezmesi oldu bu.
Kızılağaç yoluna dönüş.
Her tur sonu hüzünlüdür benim için ama..
.. yüzümüzden gülücük hiç eksik olmaz.
Kızılağaç'a araba ile gelenler, bisikletlerini yükleyip evlerine gazlıyorlar.
Önden giden Olgun ve biz 4 kişi son yokuşu tırmanarak Bodrum'a dönüyoruz.
Bodrum girişinde ..
Arkadaşlardan ayrılıp ..
Evime varana kadar 3 yokuş daha tırmanıyorum.
Bu da benim antrenmanım.
Haftaya yeni bir BBK turuna kadar şimdilik hoşçakalın.
Haftaiçi turlar devam edecek elbette.
…
..
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder