6 Ocak 2015 Salı

İçmeler'de tatlı..

6 Ocak 2015
Salı


Fotoğraf makinem Nikon Coolpix 3300



Bisikletim BeBeK
Claud Butler Antaeus
ve ben NeO öyle bütünleştik ki birimiz eksik olsak pedallamanın tadı çıkmıyor.

Pazar günü Nikon'umu fena düşürmüşüm, aklı karışmış, hafıza kartı kim olduğunu bilmez durumda saçmalıyor.
8 GB lık hafıza kartı iyi bir depo oluyordu, 5 günlük Gökova Bisiklet Turu'nda bile dolduramamıştım.
Eski bir kart buldum evde 512 mb lik.
Onu takınca çalıştı Nikon ama saçmalamaya devam ediyor tabi, bir çalışıyor bir çalışmıyor filan.
Neyse, bugün güneşli bir gün ve biraz zamanım var.
O zaman ne yapılır?
Bisiklete binilir tabi.
Hemen Nikon'un deklanşörüne bastım.
Heyyoooo.. 
Çekti bir tane.
Tamam dedim, şimdi çıkabilirim bisikletle.
Güneş tepede ışıldasa da dışarısı buz gibi ve rüzgarlı.
O zaman en iyi rüzgar kesici ve sıcaktutucu giysilere bürünmek lazım.
Kaskın altına buff.
Boyuna ayrı bir buff.
Üste bir içlik ve üzerine içi polarlı, dışı windstopper ve yağmurluk özellikli bisiklet montu.
Alta, uzun bisiklet içliği ve üzerine uzun tayt.
Ayakta 2 çorap (tek çorap B-Twin bisiklet ayakkabısı ile yetmiyor).
Elde kışlık bisiklet eldiveni.

Haydi pedallamaya.


İçmeler tarafına doğru giderken, giyim için ne kadar doğru bir seçim yaptığımı gördüm.
Sıkı bir poyraz, güneşe rağmen çok etkili.



Bodrum'a hiç yakışmayan bu mimariyi kınıyorum.
Bu binaları tasarlayan mimar meslekten men edilmeli.



Herşeyden geçtim, hiç olmazsa beyaz boyalı olsalarmış.



Nikon'um şimdilik çalışıyor.
Aman nazar değmesin deyip sanatsal çalışmalara veriyorum kendimi.



Emsan Otel''in yokuşunu tırmandıktan sonraki tersaneye kadar gitmek niyetindeyim.
Yokuşu çıkmaya devam ediyorum.
5-6 ineği Karaada fonu önünde fotoğraflamak istedim ama Nikon'um iş bırakmış malesef.
Öyle canım sıkıldı ki geri dönmek istedim.
Ne güzel çalışıyordu işte...

Neyse, buraya kadar gelmişim ve antrenman havamdayım.
Hem birkaç fotoğraf da çektim zaten.
Şu yokuşları bulmuşken tırmanıvereyim dedim.

Sonra da tersaneye inişte sanki uçtum.
Daha ileriki tarihlerde beki bir GoPro edinirsem bu inişlerin videolarını çekmek istiyorum.
Kısmet..


Bu fotoğrafı da telefonumla çektim.
Aradaki fark inanılmaz.
Neyse, bu son inişten vazgeçip buradan geri dönüyorum.
Dönüşteki %20 lik mantıksız çıkışın bir kısmını yürüyorum.

İçmelerin içinde Aganta Tatlıcısı'na giderken uğrayıp, dönüşte bir karışık tatlını yerim demiştim.
"Tamam, bekliyorum, daha buralardayım" demişti.
Çünkü bazen çok erken kapatıyor dükkanı.

Dönüşte uğradım ve bir tane baklava+revani karışık götürdüm mideye.
2 dk sürmedi inanın. :)
3,5 tl. İnanılmaz değil mi?
Marina'da öyle bir tatlı en az 13,5 tl olur.
Teşekkür edip ayrılıyorum oradan




Güzel ter attım.
Dönüşte rüzgara karşı sürerken de giyim adına iyi bir seçim yaptığımı yeniden anladım.
Aferin bana. ;)



..

.









1 yorum:

sevgi dedi ki...

Aferin sana