24 Kasım 2014
Pazartesi
Bazıları bu güne "nınartesi" de diyor.
Nedense tüm hafta çalışanlar arasında pek sevilmez.
Oysa herşey bugün başlar haftada.
Zayıflama diyetleri, sigara bırakma denemeleri, hayat hakkında önemli karaların alınması, eve bir kedi daha alma hevesleri, yeni bir fotoğraf makinesi edinme girişimleri…
Benim içinse sıradan bir gündür pazartesi.
Kendi başına bir adı da yoktur cumartesi gibi..
Her günün bir diğerinden farklı olması ona kattığımız değerlerle gerçekleşir.
Mesela bugün ben, bisikletimin bozulan arka vitesini, daha düşük model bir aktarıcıyla değiştirdim.
Eski bisikletime almıştım ama ne ustalar uğraştı, bir türlü ayar tutturamadı.
Kullanılamadı yani.
Şimdi bir işe yarasın artık.
Eski bisikletimde 7 dişliye kumanda etmesi gereken bu aktarıcı, BeBeK bisikletimdeki 9 dişliyle bakalım başa çıkabilecek mi?
Evde denedim 8 dişli değiştirebiliyor.
8 tık çalışıyorsa o zaman bu aktarıcı 8 dişliye göre.
Yani eski bisikletimde bir türlü ayar tutmamasının sebebi bu olmalı.
Günler kısaldı iyice, ancak günbatımından biraz önce çıkabiliyorum dışarı.
Kalın lastikleri çıkarıp, tekrar ince lastikleri taktım.
Daha önce de takıldığım mazgala yine ön tekeri kaptırıyorum ve yine düşmüyorum.
Daha dikkatli olmam gerek.
Neyse, sürekli vites değiştirerek elimi alıştırıyorum bu yeni aktarıcının huyuna suyuna.
Kumbahçe'de güneşin son ışımasını yakalıyorum.
Giritli Teyze'nin plajına geldiğimde güneş çoktan ufukta kaybolmuştu.
Bıraktığı son izlerle gözümüz şenleniyor.
Pazartesi güneşi gitti gider.
Akşam oldu, hüzünlensem mi ne?
Yükseklerdeki bulutlardan yansıyan güneş hala buradayım diyor.
Balıkçıdaki son balıklar da pazartesinin akşam yemeği sofraları için tezgahlara veda ediyorlar.
Güle güle pazartesi.
Salı ola hayrola.
…
..
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder