22 Kasım 2014
Cumartesi
İhsan arayacaktı aramadı, feyse yazdım "tur va mı?" cevap verilmeyip duru.
Dışarıda şahane bir güneş, biraz poyraz soğuğu ile tam bisiklet havası.
Herkesin işi gücü var anlaşılan.
Hatırldım, Bahar'ın taşınma günü bugün.
Tamam, ben bisikletimle çıkayım da bi uğrar görünürüm, bakalım ne yapıyor millet.
Bahar'ın yeni evinin önüne gelince Fatih'in sesini duyuyorum;
"Ben acıktım kardeşim, hadi şurada birşeyler yiyelim." diyor.
Yanına acıkan birilerini alıp ayrılırken ben de içeri giriyorum.
Ahali taşınmaktan yorulmuş büyü seansı düzenlemiş.
Koca koca insanlar böyle şeylere inanırlar mı?
Yoksa sırf eğlence olsun diye mi bu tütsüler, uğur getirsinler filan?
Kızlar, evin keyfini çıkarmaya başlamışlar bile.
Kızlara şimdilik veda edip, çarşıdan İçmeler'e doğru pedallayayım dedim çıkmışken.
Çarşıda, balonlar bir adamı almışlar götürüyorlar.
Bisikletim de beni aldı götürdü Karaada'nın karşısına.
"Bekle biraz." dedi..
"Şu Optimist yarışını izleyeceğim."
Pek severler birbirlerini yelkenliler ve bisikletler.
Her ikisinin de rüzgarla bir ilişkisi vardır.
Rüzgar, yelkenlinin yol almasını, bisikletinse genelde yavaşlamasını sağlar.
Ortak özellikleri doğa dostu olmaları.
Sedona 781'i bu günkü test alanı bozuk arazi.
Taşlı topraklı, virajlı yokuşlu yerlerde de hiçbir sorun çıkarmadı.
Sadece ön frenden küçük bir ses geliyor, eve gidince bakacağım.
Bu Holiday Resort sıpası artık çok oluyor.
Yaz bittiği halde burada bir nöbetçi beklyor ve ..
Kimseye geçiş izni vermiyor.
Bu kapı açık oldukça beni kimse durduramaz, istersem geçer giderim ama ..
Geçen seneki çitlerin üzerine bir de savaşta kullanılar dikenli tellerden kullanmışlar.
Nedir bu düşmanlık?
Nedir bu doymak bilmezlik ve sahiplenme?
"Burayı kapattıracağım." diyorum.
"Ben işçiyim abi, hayırlısı olsun." diyor.
Hayırlısı olsun.
…
..
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder