Güzel bir gün daha.
İhsan, evde yatan bisikletini boyayıp, temizleyip, yağlamasını ve ayarlarını yaptıktan sonra bana getirdi.
Aldığımız iki iç lastiği de taktıktan sonra yeni sahibine teslim ettik.
O da artık bizimle grup sürüşlerine katılacak.
Kargodan aldığım ilave hidrolik yağını da çantama koyup eve geldim.
Kapıya asılmış bir torbanın içinden akepe broşürleri ve küçük bir kutu da lokum çıktı.
Bu şekilde oy toplayacaklarını sanıyorlar, diyecek laf bulamıyorum…!
Hepsi çöpe..!
Pedalla.com da hizmet sınırsız.
Serkan'ın, dün gönderdiği hidrolik yağ yetmedi, bugün biraz daha gönderdi sağolsun.
Hem de şırıngası içinde, kullanıma hazır.
Teşekkürler Serkan.
Hidrolik haznesindeki yağı tamamladım.
Artık arka fren sağlıklı çalışacak.
Ayrıca, arka dişli setini, kaset diyoruz ona, sökmek için gerekli aletlerde hazır.
Türker'in bisikletinin kopan arka jant telini bunlar sayesinde yeniledim.
Gece turu için Denizciler kafe önünde buluşma.
Geç kalan arkadaşları bekleme.
Beklerken, sırnaşan tatlı köpeciği sevme..
Daha da fazlası..
Kafa lambaları ile toplantı.
Ayak üzeri sohbetler..
Ekip tamamlanınca, haydi yola.
Çarşı içinden Kumbahçe'ye pedallama..
Gece turlarının fotoğraf kalitesi, elimizdeki kompakt makinelerle bu kadar oluyor.
İdare ediverin artık.
Kumbahçe'ye gidiş ve..
.. dönüş.
Yine çarşı içinden..
Zilli, "iyi akşamlar" lı resmi geçit sırasında insanların değişik tepkileri.
Kimisi bize uzaylıymışız gibi bakarken, kimileri de alkışladılar.
Bu şehiriçi dolaşmaları sayesinde bir çok yeni bisikletli kazanıyoruz.
Mindos kapısı tarihi kalıntılarının içinden geçip.
Gerideki arkadaşları bekleyip..
Gümbet sahiline doğru gideceğiz.
Benim havam yerinde.
Bana bisiklet olsun, yüzüm her zaman güler.
Annem evden çıkarken; "Güle güle git. Güle güle gel." dedi.
Ben anamın sözünü dinlerim (çoğu zaman).
Analar bir tanedir.
Onlar özeldir.
Lorenzo'nun annesi de öyle.
Bodrum'daki işi uzayınca, Bitez'e evine dönmek için bizim tura dahil oldu.
Bitez'e giden son yokuşu da tırmandık.
Arkada kalanları bekledik ve Bitez'e inişe geçtik.
Burcu, arkasında Lorenzo'su ile evine doğru gitmek için bizden ayrılırken biz de Aktur yokuşuna vurduk kendimizi.
Ortakent'e varmadan bu son yokuşu da tırmanıp..
İnişe geçmeden Bahar'ı,
Emrah'ı ve Emin'i,
ayrıca gittikçe yükselen performanısına alkış tuttuğumuz Melisa'yı da aramıza katarak Ortakent'e inişe geçtik Dilek yokuşundan.
Ortakent köy kahvesi artık bize alıştı.
Önünden geçerken; "15 dk sonra dönüp yine burada mola vereceğiz. Ekstra çay demle usta." diyoruz kahveciye.
Süper çay yapıyorlar.
Çaylarımızı, bazılarımız kahvelerini beklerken, turun en keyifli sohbetlerini yapıyoruz bu kahvede.
Emrah, kendisi içeride, sigarası dışarıda.
Kurallara uyarız..!
Bu karede masamızı ve çevresindeki bizleri görüntülemek istedim ama kollarımın uzunluğu herkesi kareye sokmaya yetmedi.
Hacı'ya şaklabanlık için fırsat çıkmış oldu böylece.
Adamım benim.. :)
Bazılarının tehlikeli bulduğu ama yeterli tedbirler alındıktan sonra güvenli sürüşün mümkün olduğu bu gece sürüşünde de can sıkıcı bir olay yaşamadan turun hemen hemen sonuna geliyoruz.
Konacık'ı geçince, Bodrum girişinde evlerine gitmek için birer birer gruptan ayrılacak arkadaşlarla vedalaşıp turu sonlandırmak üzere pedallıyoruz.
Turdan erken ayrılmak zorunda kalan ve tura sonradan katılan arkadaşlarımızla güzel bir gece yaşadık.
Umarım herkes aynı keyifle evlerinde bu gezinin değerlendirmesini yapıyordur.
Bisikletle yola çıkmak, eve mutlu dönmenin bir yoludur.
Bisikletle yola çıkıp, evinize mutlu dönemiyorsanız, kocaman bir özeleştirinin zamanı gelmiştir.
Düşünün ve yanlışlarınızı bulun.
Sevgiyle, mutlu pedallayın.
…
..
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder