Mumcular çevresinde yeni rota araştırması yaptık bu gün.
Fatih'le bisikletleri arabaya yükleyip Pınarlıbelen köyüne gittik önce.
Haritada gördüğümüz bir toprak yolun izini sürmek için daldık ormana.
Tam MTB lik yollar.
Manzara şahane.
Çok fazla yokuş olmasa da MTB şart.
Eh, biraz da kondisyon lazım elbette.
Yağmur sonrası gelinirse, bol bol çamura bulanmak da mümkün.
Daha az iki bacaklı, daha çok 4 bacaklı.
Yani çok şahane.
Tertemiz.
İşin garibi, bunun gibi güzel evlerde kimse oturmuyor artık.
Bol bol rota çizdik kendimize ama hiç bisiklet kullanmadık.
Bol bol sohbet edip, Mumcular'da bir çay-kek molası dışında sürekli arabadaydık.
Arabada olmak, bir kutunun içinde olmak gibi.
Evde oturup belgesel izlemek gibi.
Yolun her çıkıntısını kaslarında hatta kemiklerinde hissederek, rüzgarın taşıdığı türlü kokuların karışımını ciğerlerinin derinliklerine göndererek bu doğaya dahil oluyorsun bisikletin üzerinde.
Bu gün bu duyguların değerini bir kez daha anladık.
Buralara gelip, bu yollarda pedallayacak ve bu güzel doğaya dahil olacağız.
Çok yakında.
Belki yarın.
1 yorum:
BELKİ DE YARINDAN SONRA...
Yorum Gönder