9 Ocak 2014 Perşembe

Kış bisikleti.

Önümde 4 gün daha var bisikletle zaman geçirmek için.
Dünkü 4 saat gündüz, 4 saat gece gezisi üzerine bugün dinlenme günüm oldu.
Yarın da dinlenip, Cuma günü yeniden küçük bir 50km lik tur yapabilirim.

Gece turunda, Ortaköy kahvesindeki molada, terli içliğimi kurusuyla değiştirmediğim için üzerimde kuruyan ter, sırtımda ağrıyla güne başlamama neden oldu.
Küçük egzersizlerle geçiştirmeye çalıştım ama hala ağrı var.
Bu gece iyi bir uyku çekersem yarına dirilirim sanırım.

Kışın bisiklet kullanımı, yaza göre daha masraflı.
Eğer doğru giyecekleri kullanmazsanız ya terlersiniz ya da üşürsünüz.
Rüzgar geçirmeyen iyi bir rüzgarlık, polarlısı daha soğuk havalarda tercih edilir.
Bir de teri dışarı atan iyi bir içlik üst için yeterli olabilir.
Ayrıca buff kullanmalısınız, boynunuz ve başınız için.
İki ayrı buff ile ya da ikisi bir arada modeller kullanabilirsiniz.

Eldiven de soğuk havalarda çok önemli.
2 tane üste giydiğim olmuştur. 
Sonra bir dağcı arkadaşımın hediye ettiği kaliteli bir eldivenini buldum evde ve sorunum kalmadı.

Orijinal bir bisiklet taytım olmadı ama iki ince taytla bu işi çözdüm ben.
Öğle saatlerinde bazen, tek ince taytla üşümeden ve terlemeden pedallayabiliyorsunuz.
Rahat bir pantalon ya da eşofmanla da olur belki ama tayt ile çok rahat.

Kilitli pedal kullanmadım ama düşünüyorum.
O zaman bir de ona uygun ayakkabı kullanmak gerek.
Eğer kilit pedalınız yoksa, benim gibi, o zaman iyi bir spor ayakkabı yeterli.
Bazen 2 çorap üstüste giyiyorum çünkü ayak üşürse pedallayamazsınız.

Yanınıza terinizi silecek küçük ince bir kumaş ve yedek içlikler almazsanız çok yavaş bir tur yapmak zorunda kalırsınız.


Ben yokuş meraklısı olduğum için terlemeden tur bitirdiğim görülmemiştir.

Yazın öyle mi ya?
Atarsın kendini en yakın koya ya da bir köy çeşmesine.

Neyse, kış günlerinin kıymetini bilelim çünkü güneşin en sevimli zamanları.


Hiç yorum yok: