O da ne?
Hava açmış.
Güneş müneş gırla.
Kaç zamandır arka lastiğin nesi var diye bakacaktım, şimdi enerji buldum bakmaya.
Annemin dediği gibi; "Hayda, yine ters döndü bisiklet."
Salonun ortasında, ters dönen bisikletin arka lastiğini söküp patlak bir yer bulacağım.
Umarım siboptan değildir.
2 gün bisiklet kullanmasam, üçüncü gün arka lastik inmiş oluyordu.
İç lastiği çıkarıp, şişirip, yüzüme yaklaştırıp, elimde çevirerek delik yerden yüzüme hava gelmesini bekledim ama deliği bulamadım.
Ya çok küçük bir delik ya da siboptandır.
Su dolu kovaya şişmiş iç lastiği sokup, hava kabarcığı olan yeri buldum sonunda.
Çok küçük bir delik.
Derhal yama yapıp sokağa attım kendimi.
Uğramam gereken 2 yere uğrayıp çarşıdaki işimi bitirince Gümbet sahilinden Bitez'e pedalladım.
Sahilde yelkenliyi görünce basıyorum deklanşöre.
Havayı güzel gören bir yelkenci fora etmiş yelkenlerini.
Çok özendim.
Umarım önümüzdeki yaz yelken hasretimi giderebileceğim.
Köpeklerini kaybeden üç küçük kız, "Krem rengi, büyük bir köpek gördünüz mü?" diye evden kaçan köpeklerini arıyorlar.
"Olsa olsa Golden cinsidir o köpek. Merak etmeyin, bir işi çıkmıştır, halledince döner evine." dedim.
Onlar beni anlamayıp her karşılarına çıkana aynı cümle ile soru sormaya devam ettiler.
Sahil yürüyüş yolunda çok insan vardı.
Havayı güzel gören atmış kendini sahile.
Bir çok insan da sahildeki masalarda yemek yiyorlardı.
Bitez çarşısındaki Atelye Elizi'ne uğruyorum.
Yakın zamanda kaybettiğimiz ortak dostumuz Özlem'i anıyoruz.
Hikmet'le biraz takılar hakkında konuşup, komik kedilerinden birini fotoğraflıyorum.
Oradan ayrılıp, Aktur Fırını'ndan portakallı kek almaya gidiyorum.
Ama üzülerek kapandığını görüyorum.
Umarım sadece kış için kapanmıştır.
Portakallı kek alıp Neylan'a uğramayı düşünmüştüm.
Portakallı keksiz uğradım.
Neylan, benim 10 sene önce oturduğum bağ evinin yeni kiracısı.
Çok misafirperver bır arkadaş.
Fırsat buldukça uğrayıp bir kahvesini içiyorum.
Ayrılırken bana bahçe mandalinalarından vermek istedi.
Yanıma fazla yük almak istemediğimi söyleyerek geri çevirdim teklifini.
"Sırf mandalina almak için uğrarım birgün." deyip bir sonraki uğrayışımı manalandırıp ayrıldım yanından.
Gümbet (Oasis'in karşısı) Kardeşler fırınının yanından geçerken duyduğum koku ani bir fren yapmama neden oldu.
Bodrum Yunuslar'dan 10 tl ye, Ümit Usta'dan 8 tl ye yaptığım alışverişi burada 3 tl ye yaptım.
Merzuka'yı arayıp Tepecik kahvede aldıklarımızı sohbet ve dedikodu eşliğinde tükettik.
Hatta bir ara "Nezih abi, atla arkaya sende." diye bağıran Emrah'ı gördük, arkadaşıyla beraber tandem bisikletinin keyfini çıkarıyordu.
Güneşin etkisini kaybetmesiyle birlikte hava da serinlemeye başlayınca, "Hadi artık, gazetelerimizi alıp evimizin yolunu tutalım." deyip ayrıldık Merzuka'yla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder