4 Nisan 2021 Pazar

Aspendos'a at beni, git Serik'te tut beni.

4 Nisan 2021

"Seni çok güzel bir yere götüreceğim, böyle sular akıyor filan, çok hoşuna gider. Sakin sakin süreriz recovery gibi olur. Git-gel 100 km yi geçmez." dedi Cennet hanım. Davete icabet etmek gerekir derler, bu da bir nevi davet, geri çevirmedim elbette. Hava öğleden sonra yağışlı olabilir diye yağmurluğumu da aldım tabi. Yağmadı.
Cennet hanım geçen sefer de "Kepez rampası için sana kestirme bir yol göstereyim." deyip, her zaman antrenman yaptığım Batı Çevre yoluna götürmüştü beni. Bu sefer de Aspendos Tiyatrosu'na götürdü. İlk kez görmüş gibi yapıp, bozuntuya vermedim. "Gidiş-dönüş 100 km yi geçmez." dediği yol 140 km.
Haftaya da 3 tur 90 km dediği bir antrenman yerine götürecek; Haydi hayırlısı.
...
Bu arada Aspendos Antik Tiyatrosu'nun küçük bir öyküsü var. Aspendos kralının bir zamanlar herkesin evlenmek istediği çok güzel bir kızı vardır. Kral kızını kime vereceğini bilemediği için halka, "Kim halkımız, kentimiz için en yararlı şeyi yaparsa kızımı ona vereceğim" diye duyurur. Bunun üzerine iki ikiz kardeş iki büyük yapı yaparlar. Biri kente çok uzaklardan, karmaşık yolları birçok zorluğu geçerek, su getiren su kemerleri; öteki ortasında yere metal para atıldığında üst sıralardan bile sesinin duyulduğu dünyanın akustik olarak en iyi tiyatrosudur. Kral su kemerlerini gördükten sonra kızını su kemerlerini yapana vermek ister. Bunun üzerine tiyatronun mimarı Zenon krala bir oyun oynar. Kral tiyatronun üst sıralarında gezerken bir fısıltı duyar: "Kral kızını bana vermeli." Akustiğe hayran kalan kral kızını büyük bir kılıçla ikiye ayırır ve kardeşlere verir.
Hay allah! Hikaye iğrençmiş!































 

Hiç yorum yok: