Deli mi ne?

22 Temmuz 2016

Cuma

Dün Delta dedi ki; 

"Ne zamandır görüşemiyoruz, dedikodular birikti. İki pedal çevirip sohbet edelim."

Bizim sohbetimiz bisiklet tepesindeyken oluyor genellikle.

Dükkanı kapatıp, atladım bisikletime, Yokuşbaşı'nda Delta beni bekliyordu.

Geç oldu, Yalı'dan başlayalım pedallamaya.

Deli Ağa tesislerine bıraktık kamyonu.

Deli meli ama iyi adamdır!

Delta'da iyice Rambo'ya bağladı.

Onca işinin arasında spora iyi zaman ayırabiliyor.

"İnsanın içinde olmalı NeO'cum." diyor.

Bol bol kaynattık..

Millet yememiş içmemiş, yine hakkımızda konuşmuş.
"Yememiş içmemiş" lafın gelişi, bunlar yiyip içip dedikodu yapıyorlar.
Kıskanıyorlar zaar. 

"Bu sıcakta bisiklete mi binilirmiş, bunlar deli ayol. Normal değiller. Ben bi de şey diye duydum. Aa, ne diyorsun? Değildir ayol. Öylemiymiş?  'Kız bilmemne, duydun mu bunlar deli, hem bu sıcakta bisiklete binip 140 km yol yapıyorlar, hem şey, hatta bi de bişey ki sorma gitsin."
İşte hakkımızda konuşulanlar böyle abuk subuk şeylermiş.

"Arkamızdan konuşmayın ulen!"

Hepsini dövcez gari, Delta çok çalışıyor.

O dövsün, ben de seyrederim artık.

Sodalar içinde patladı Delta'nın,  "Aman yavaş Delta'cım, yaşlar ilerledi malum."

"Sen kendine bak ihtiyar, ben her türlü yetişirim sana."

İşte Çamaşırhane'ye geldik bile.

Hiç molasız, hatta bisikletten inmeden dönüşe geçiyoruz.

Dönüş orman yolu, Çiftlik'e kadar hiç trafik olmadığı için çok süratli gidiyoruz.

Delta öndern kaptırıp gidiyor.

Bir virajda karşıma itfaiyenin kocaman kamyonlarından biri çıkıyor, daracık orman yolunda kaçacak yer buluyorum ama İhsan bulamamış ve yol kenarındaki kaktüsün tadına bakmış kamyondan kaçayım derken.

Dikkatli olun, orman yolları da babamızın malı değil.

Araç çıkabilü, daş düşebilü!


...

..

.