16 Mayıs 2015 Cumartesi

Mazeretim var, asabiyim ben.

15 Mayıs 2015
Cuma

Yine lastikleri değiştirdim.
İnce yol lastiklerini çıkarıp, kalın mtb lastikleri taktım.
Yalıçiftlik yollarında ince lastikler rahat olmuyor.

Kimilerinin her yol için ayrı bisikleti var, benimse her yol için ayrı lastiğim.

17.30 Yalı kafe çıkışlı bir tur olacak.
Ben, 16.00 da evden çıktım.
Biraz deniz kenarı keyfi yapmak istiyorum



BeBeK hazır, ben zımba gibiyim.



Haydi bastır NeO.



Yokuşbaşı çıkışı, çok severim.



Kızılağaç çıkışı, daha da çok severim.



Kızılağaç girişindeki bu cami hep gözümden kaçmış.



Önündeki ağaçlar, minik camiyi gizliyor.
Sakın kesmeyin, böyle daha güzel ayrıca da günahtır.



Yalı sahiline varmadan sağa yol sapar ve bu eski kilisenin önünden geçer.



Kısa bir toprak yolla..



Kempinski Otel'e giden yola bağlanır.



Biraz gidince, sola toprağa girersin, sahile varmak için.



"Girme oralara, lastiğine diken batar." diyen arkadaşlar da var.
"Toprakta sürmeyeceksen neden mtb aldın be kardeşim?" diye sormazlar mı adama?



Sahile varmak güzel.
Yüzmesem de suyun tadına baktım elbette, ardından da kocaman elmamın tadına..



Arkadaşlarımın gelme saatine kadar güneşlenip, Yalı kafede alıyorum soluğu.



Toplanıp yola çıkana kadar 18.00 oldu.
Delta yine geç geldi tabi.
"Geç geleceğimi söylemiştim." diyor.
Söylemese de geç gelir zaten.
Şebo'yu aratmıyor sağolsun.



Haydi, Çiftlik yolcusu kalmasın.



Ekip şahane.



12 den 62 ye, her yaştan pisletçi.



BBK böyle rengarenk işte.



Bu yüzden bisiklet kulüplerinin şahıdır BBK.



Bu da ne?
Beyaz keçi, siyah oğlak.



Normalde burada mola vermeyip devam edecektik ama durduk işte.



Delta, yol boyunca bir aşağı bir yukarı, arka yollardan dolanaraktan enerjisini harcamaya çalıştı ama yetmedi. 
Asabiye bağladı oturur oturmaz, "Asabiyim ben kardeşim." deyip duru.



Sabır sabır, bir yere kadar.



Sonunda Mesut' da çıldırıp, sandalyeyi kaptığı gibi Delta'nın üzerine yürüdü.
Delta'nın bütün asabiyeti fıs olup, kuzuya döndü anında.
Helal komutan, tişörtünün hakkını verdin.
(Tişörtünde "Çıldırınn" yazıyor da..)



Çaylar, gofretler gırla.
Zaman geçti 19.00 oldu.



Hadi devam edelim deyip kalktılar orman yoluna sürmeye.



Benimse zamanım az, 20.00 ye kadar evde olmalıyım.



Bu dar zamanlar bana daha tempolu pedallama imkanı veriyor.
Bunu da seviyorum.



"Seviyorum ulen" durumu yani.



Bu günlerde bir Polyanna durumu var bende, hadi hayırlısı.



Bakalım ne kadar sürecek 24 km lik dönüş yolu.



Hoop, Yalı sahilindeyim.



Güneş sınırda.



Neden yukarıya bakıyorsam?



Kızılağaç çıkışında yol çalışması var.



Yolun sağ tarafı toprak.
Kamyonun biri, allah ne verdiyse hızını azaltmadan toprak yolda gazlayınca, karşıdan gelen güneş ışınları tozla birleşince görüş neredeyse sıfır oluyor.
Kamyon şöförünün öbür tarafta yeri hazır.
Anladın sen onu..!



Bodrum'a girerken güneş dağların arkasına iniyor.
Saat 20.10 da evdeyim.

25 km, 70 dk.
Hiç fena değil.





Sağlıklı günler diliyorum.


...

..

.





Hiç yorum yok: