22 Ocak 2017
Pazar
BBK Bodrum Bisiklet Kulübü pazar gezisi.
Gümbet kavşağındaki Eskiköy'de buluşuldu ve 10.00 u biraz geçe yola çıkıldı.
Biz, Eminçom'la önden önden gidip,
Konacık ışıklarda grubun toplanmasını bekledik.
Her gezide olduğu gibi,
Bunda da eski dostların yanı sıra..
Yeni bisikletliler var.
Zamanında her birimiz yeniydik, sonra tanışık, daha sonra ahbap, sonra da sıkı arkadaş olduk.
Bir çok da dost edindik.
Her toplumda olduğu gibi, kırgınlıklar da oldu elbette.
Onarabildiklerimizi onardık..
Onaramadıklarımızı arkamızda bıraktık.
Herkes arkadaş olacak diye..
Herkes dost olacak diye bir kural yok.
Birbirimizi tanıyacağız..
Belki sevip bağrımıza basacağız..
Belki de uzakta duracağız.
Ama, sevip yakınlaşsak da, sevmeyip uzaklaşsak da saygımızı eksik etmeyeceğiz.
Çünkü her birimiz çok değerliyiz.
Yeni tanıdığımıza "Deniz Bey"..
Tanıdıkça sevdiğimize, "Eminçom" deriz.
Yenisi eskisiyle, hepimiz biriz.
Eminçom ve yeni yol arkadaşı.
O bir Trek,
O bir karbon,
O bir ki üç buçuk,
Dört beş altı buçuk...
...
Yine Roman'a bağladık mevzuyu...!
BBK bir araya gelince, zaman geliyor, konu hep Roman'a bağlanıyor ama bu gün öyle bir şey olmadı.
Bir çok yeni katılan arkadaşımız var,
Bizim o tarafımızı henüz görmesinler, ne olur ne olmaz.
Biz, yardımsever ve arkadaş canlısı BBK'lılarız.
Molalarla dolu gezimizin ilk molası,
Benim ilk kez geldiğim ama Bodrum'un en şirin mekanlarından biri Telmissos.
Sahibi Sabri bey, bu gün ilk kez BBK gezisine katılıyor ve ilk molamızda bize çay ikramında bulunuyor.
Aramıza hoş geldiniz efems.
Güzel ikramınız için de teşekkür ederiz.
Bisikletlerimiz parkta.
Bisikletçiler bahçede çay keyfinde.
Soldaki Sabri bey.
BBK kızları.
BBK yenileri.
Onlarla da kaynaşacağız zaman içinde.
Eskiler pinpon oynarken, en yeni genç arkadaşımız masada yalnız takılıyor şimdilik.
Telmissos'un detayları..
Her köşede keyifli objeler..
İlginç heykelcikler..
Fiyatlarıysa, bedavadan hallice.
Sabri Göktaş aynı zamanda kaptan ve DAKUD kurucusu ve başkan yardımıcısı.
(DAKUD: Denizlarde Arama Kurtarma Derneği)
Telmissos, bahçeden detaylar..
BBK
BBK
BBK
BBK
Bahar; "Yeni formalardan isteyeler şu yanımdaki arkadaşa (Levent) parayı verecek ki biz de formanızı sipariş edelim. Öyle "Ben de isterim, Be de isterim"le olmuyor bu işler." deyipduru.
Çay molamız bitti, dik yokuşarı çıktık..
İkinci mola yerimiz Akyarlar'a doğru şahane bir inişle yolumuza devam ediyoruz.
Biz böyleyiz işte..
Mola yerlerinin arasını bisikletle aşıyoruz.
Böylece spor yapmış oluyoruz.
Ne oldu?
Beğenemediniz mi?
O zaman size şahane bir spor araba verelim.
Fazıl, soğukalgınlığı nedeniyle duble 2 tekerle aramızda bugün.
Önde 2 teker, arkada 2 teker.
"Ne ile geldin?" diye sorduğumda, "araba" diyemedi, buna benzer birşeyler geveledi.
Tamam affettik, hastaymışsın zaten..
Pasta ısmarlamak lazım şimdi sana...
Akyarlara doğru bastık pedallara.
Acıktık çünkü.
Orada şimdi karışık tost vardır.
Önce giden söyler tostu, sona kalanlar poğçaya talim.
İşte geldik bile.
Bahadır, mola yerini işaret ediyor.
Ben fotoğraf çekmekle uğraşırken, masayı donatmışlar bizimkiler.
Şöyle bir dolanayım bakalım, eski yeni kimler var?
Emin, "Eski pedalcıları yeniden görmek ne güzel." diyor.
BBK gezileri ağır aksak gidiyor bu yıl, özledik birbirimizi.
Umarız bundan sonra havalar daha iyi gider de bol bol gezi yaparız.
Levent, "İçikiyi bıraktım, sigara otlakçılığına başladım. Günde 2-3 tane ondan bundan alıp içiyorum." diyor, marifetmiş gibi.
Bahadır, zaten her molada yakıyor hemen bir! tane.
"Onsuz yapamam." diyor.
Kaskını yine unutmuş tabi.
Şöyle dolanıyorum, başka sigara içen var mı diye.
Güzel yüzler görüyorum.
"Aramızda 2 kişi var sigara içen, isimleri de şunlar." diye anons yapıyorum.
3-4 kişi, "Ben de içiyorum, ben de içiyorum." diye beni susturuyorlar.
...
Pes ediyorum.
En iyisi bizim çılgın hatunları fotoğraflamak.
Daha da olmadı...
Ördeklerle takılırım ben de.
Sigara içmez onlar.
Bu ördekler için bir arkadaş "Hindi-ördek karışık bunlar." dedi.
Bir başkası, "Alman ördeği." dedi.
Onlarınsa hiç umurunda değil bu ırkçı düşünceler.
Turgutreis'te geride kalanları bekleme duraklaması.
"Burada mola vermeyelim, geçe kalacağız yoksa." dedi.
Gümüşlükte büyük mola var çünkü; "E, öğle yemeği yemeyelim mi yani?" açıklaması geldi.
Big Bos Emrah, motorla gelmiş.
"Mikrop kapmışım herhalde, bir sürü ilaç alıyorum." diyor.
Aman dikkat, bu havalar çok sakat!
Patronun geldiğini duyanlar koşup geliyor..
Bir hatıra fotoğrafımız olsun deyu!
Geridekiler gelmek bilmedi yahu, donduk bu ayazda.
Yer değiştirip, biraz da meydanda beklepduru.
Eminçom bile üşümüş, rüzgarlığını giymiş.
Bu aylarda, her zaman yanınızda fazladan koruma alınız.
İçinizdekileri kurularla, dışınızdakileri daha korumalı olanlarla değiştirmek hasta olmanızı önler.
Sahilden Gümüşlük..
Hem de bir kısmı bisiklet yolundan..
Sahil yolu bitiminde Mahmut-Figen evine uğruyoruz.
Mahmut yok, Figen hasta gibi, o yüzden evde.
Yine de güleryüzüyle, bize içecek bir şeyler ikram etmek istiyor.
Havalar daha ısınınca burada bir beach-party yapmayı planlıyoruz ayaküstü.
BBK'lı olmak böyle işte, işimiz gücümüz eğlence.
"Neşeli gençleriz biz,
Bidibidibit bidibidibidibiiit,
Bisiklete bineriz,
Bidibidibit bidibidibidibiiit.."
Kadıkalesi sahili..
İn-cin durumları..
Sonunda Gümüşlük molası ve Evren.
Biraz daha yaklaştım güzelliği bulaşsın diye ama o hala çok güzel, ben hala aynı ben.
BBK tarzı, güneşe karşı oturuş.
Bisikletleri de manzaramıza katıp,
Bu güzel günün son molasının tadını çıkarttık.
Şahane Gümüşlük'te molamız 1 saat sürdü.
Dönüş yolunda Dereköy'deki eski kahvehaneye uğramadan olmaz.
Aşağı Kahve, en az 50 yıllık.
Burada da çay-soda içip, yeşil domates satın aldık, geride kalanları beklerken.
Sonrasında, ver elini Bodrum.
Buradan ayrılırken Strava'yı yeniden açmayı unutmuşum, o yüzden rota 15 km eksik.
Toplam 62 km.
Sevgiyle kalın...
...
..
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder