15 Kasım 2015 Pazar

Kisse metebesi.

15 Kasım 2015
Pazar
BBK Bodrum Bisiklet Kulübü'müzün bu hafta sonu gezisi yok.
Bu yüzden kendi turumuzu yarattık.
Mtb( Mountainbike) turu olsun dendi, ben de Kise Bükü olsun dedim.
Anlaştık.



Saat 10.00 da buluşma yerindeyiz.



10 dk geç kalacağım diyen Muhittin bile geldi ama..



Hasan efendi trafiğe takılmış, o yüzden 15 dk gecikti.
Kasım ayında, pazar sabahı, Bodrum'da bile trafik var.



Tur biraz hızlı başladı.



Öncü benim, özlemişim pedallamayı, biraz hızlı gitmişim.



Yalıçiftlik sahiline hızlı vardık.
Anca ısındık gari.



Bu sahilde yüzmek vardı ama şimdi pedallama zamanı.



Yalı'da muz takviyesi.



Sabah güneşi kedisi.



Biraz hızımızı düşürdük.



Sakin sakin yokuşları çıkalım bakalım.



Yokuşlar başlarken hep bir aradayız.



Uzun süren bu yokuşta bir arada kalmak mümkün değil.



...



Nitekim kopmalar başladı.



Aramız biraz açılsa da..



Zirve ve sapaklarda yeniden bir araya geliyoruz.



Toplam 7 kişiyiz zaten.



Orman yollarında,



yokuşlar da, inişler de daha dik oluyor.



Bu yüzden yokuşlar daha yorucu..



İnişler de adrenalin yüklü.



Bir iniş sonrası küçük bir mola.



Yüzümüz gülüyor.
İyi bir ekip olduk.



Duvar yokuşunu önden tırmandım.



Bu etabın en dik yokuşu ama fazla uzun değil.



Bazı arkadaşlar için farketmiyor tabi.



Gençlerin enerjisi yeter.



"Trek kardeşliği."



BBK kardeşliği.



Hepsi de pırlanta gibi arkadaşlar.
Bu fotoğraftan sonra sert ve uzun bir iniş var.
Arkadaşlardan izin isteyip ilk sırayı ben alıyorum.
İnişin sonlarına doğru yolun kenarında arı kovanlarının dizilmiş olduğunu görüyorum.
Orman yolu olduğu için böyle pervasız davranmışlar.
Arılar, yanlarından geçerken sesimizle hareketleniyorlar ve kovanlarının dışına çıkmaya başlıyorlar.
Ben en başta olduğum için sokulmadan atlatıyorum bu tehlikeyi ama geriden gelenler arı bulutunun içine dalmışlar resmen.



Muhittin en şanssız olanımız.
Her iki elmacık kemiğinin üzerinden, göğsünden ve bacağından olmak üzere 4 yerinden sokulmuş.
Erol 2 ve Hasan 1 sokulmayla atlatıyor.



Olsun, yine de çok mutluyuz.



...



Üçüncü kez geçtiğim bu yolları umarım arkadaşlarım da sevmişlerdir.



Bu molada sohbet imkanımız oluyor.



Herkes aynı şeyi söylüyor.
"Zorlu ama muhteşem parkur."



Henüz Kisse Bükü'ne varmadık bile.
Bence biraz erken konuştular.



İşte bu dönüşten sonra..



Kisse, ayaklarımızın altında.



Taner; "Bisikleti bırakıp uçarak insem mi?" diye düşünüyor.



Deniz kıyısında dinlenme zamanı.



Muhittin, hazırlıklı gelmiş.
Yanında mayo ve havlu getirmiş.
Tuzlu ve soğuk su arı sokmasına iyi gelir mi bilmiyorum ama çıkardığı seslerden kendisini iyi hissettiğini anlıyorum.



Biz de güneş ışığından faydalanalım o zaman.



Biraz ileride mangal yapan bir ailenin dışında kimse yok burada.



Denizde de sadece Muhittin.
Biz artık ona kısaca "Mu" diyoruz.



Çakılların üzerinde uzanmak çok rahatlattı.



Keşke ben de mayo getirseymişim.



Artık dönüş zamanı.
Günler kısa. Gölgelerimiz uzadı bile.



Uzun yokuşun sonuna doğru Hasan beni geçiyor.
Gördüğünüz gibi, artık çok mutlu.



Bir sürü suyumuz vardı ama hepsini tükettik.
Bu caminin suyu imdadımıza yetişti.



Bu yol bizi Çiftlik, oradan da Yalı'ya götürecek.



Güneş neredeyse batmak üzere.
İnekler bile evlerine dönüyor.



Bu son fotoğraftan sonra inişte biraz gazlıyoruz Hasan ve Taner'le.
Çok kaptırmışım kendimi, bu yüzden başka fotoğraf çekmemişim.

Hava karardıktan sonra evlerimizde olduk.
Artık günler çok kısaldı, uzun turlara daha erken çıkmak lazım.

Tur haritası;


...

..

.




Hiç yorum yok: