15 Aralık 2014
Pazartesi
Bir sürü saçmalık üstüste gelir, aklın karışır afallarsın.
Ne kendine, ne de dünyaya yakıştırırsın olanları.
Çözüm aramak ya da çıkar yol bulmak için hiç bir çaba göstermek içinden gelmez.
Kaçmak, uzaklaşmak istersin, sanki uzaklaşabilirmişsin gibi.
Kesinlikle bir çözüm değildir kaçış, eğer kaçmak için bisikletini kullanmıyorsan.
Telefonumu kapatıp pedallara asıldım.
Bir de baktım Oasis'i geçmiş, Konacığa doğru tırmanıyorum.
Ne yol seçiyorum, ne de yön.
Önümde Ortakent.
Kaçıştayım, durmak yok, pedala devam.
Böyle yarım kalmış, içine bir yaşam bekleyen evler beni çok hüzünlendirir.
Bir de mezarlık selvileri.
Ben de ne yapmaya çalıştığımı hatırlamıyorum.
Saçmalamışım işte..
Aranan huzur bulunmuştur.
Turgutreis sahili.
ve iskele manzarası.
Üzerimdekileri güneşe serip kurumasını beklerken, denizden gelen yosun kokusu beni sakinleştirdi.
Turgutreis'e kadar gelip Gümüşlük'e uğramamak olmaz.
Kadıkalesi'nde mandalina bahçeleri.
İşte yine o evlerden biri.
Bir zamanlar insanlarla yaşayan bu ev,
Şimdilerde bitkilere yuva olmuş.
Gümüşlük'e geldik mi ne?
Gelmişiz.
Haftasonu kalabalığı olmadan, kendi halinde.
Sahili işgal edip doldurmadan para kazanmayı beceremeyen zavallı insanımız.
İşte bir tatlı huzur daha.
Hiç kimse yok.
O yüzden huzurlu.
Kurutma makinem çalışıyor.
Gümüşlük fotoları.
...
...
Buradan geçip kayalıklara giderdim eskiden.
Nedense kapatmışlar çalı çırpıyla.
Yine giderdim ama burada öyle güzel bir huzur var ki bırakamadım.
Huzur depomu iyice doldurup, yeniden pedallıyorum.
Dereköy yolunda, değirmenlere çıkan yokuşta..
Yokuşun sonunda okaliptus ağaçlı ev.
Bu da boş..
Olsun..
İşte Dereköy.
Dereköy evi.
Dereköy'de çok güzel köy evleri var.
Bir daha ki gelişimde daha fazla zaman harcayıp, daha fazla ev fotoğraflamak istiyorum.
…
..
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder