Bugün de şöyle oldu...

2 Mayıs 2014

Sabah erkenden kalkıp, 50. yıl Cumhurbaşkanlığı Türkiye Turu, Bodrum-Selçuk etabının başlangış noktasına, BBK ile buluşmaya gitmek üzere evden çıktım.

Belediye Meydanı'nda hazırlık tamam.

Eskort motosikletler startın verilmesini bekliyor.

Start yerinde ilk gözüme takılan bu Cannondale oldu.

Sonra da BBK güzelleri.

Bisikletçi dostlarım benden önce yerlerini almışlar bile.

En güzel bisiklet giysileri ve en güzel fotoğraf makineleri ile ortamı şenlendiriyorlar.

Kaan'la ne zamandır görüşmemiştik.

İlk işimiz foto-pişti oluyor.

Arka koltuk bisikletçimiz Lory ve annesi Burcu, yine çok tatlılar.

Dünya starları, yarış için son hazırlıklarını yapıyorlar.

Her biri kayıt için kürsüye geliyor ve panoya imzalarını atıyorlar.

Geçen seneki yoğunluk yine var ama bu sefer BBK bisikletçileri çoğunlukta.

Sanki dünkü 183 km yolu pedallayan o değil.

Bir süredir görüşemediğimiz Fatih, yine aynı pozitif ve karizmatık gülüşüyle aramızda.

Sizce Lorenzo büyüyünce hangi sporu yapacak?

Herkes bu güzel ortamın keyfini çıkarıyor.

Okyay ve Emrah, aylardır süren bisiklet sporunun kazandırdığı canlılıkla göz dolduruyorlar.

Türk takımı Torku Şekerspor bisikletçilerimiz de kürsüye çıkarken büyük tezahürat var.

Onlar da panoya imzalarını atarken alkışlarla moral ve destek buluyorlar.

Benim BeBeK yeni arkadaşlar edinmiş.

Türk sporcularımız da çok formda görünüyorlar.

Her biri güzel derecelere imza attılar 3 etapta da.

Bu gün de onlara şans diliyoruz.

Başarılar, Türkiye'nin gururları.

Bahar, yeniden pedallayacağı günlerin hayaliyle..

Kürsüde bu yarışın lideri olunca herkes oraya odaklanıyor.

Fazla ilgiden biraz bunalsa da..

Her soruya cevap verip, birlikte fotoğraf çektirmek isteyen hiç kimseyi kırmamaya çalışıyor.

BBK' nın haşarı çocukları.

Sevgili Sevgi' de burada.

Fotoğraf karelerime rastgele dünya çapındaki bisikletçileri alıyorum.

Güzel dostlar hasret gideriyor.

BeBeK bir başka arkadaş daha bulmuş.

Kimbilir ne tüyolar alıyor yeni arkadaşından.

Start heyecanı.

Önümüzdeki yıl tekrar onları aramızda görmek istiyoruz.

Yarışın başlamasının ardından biz de start alıyoruz.

Onların ardından ...

Bir süre biz de pedallayacağız.

Yokuşbaşı'na kadar onların izinden gidip..

Yeniden çarşıya..

Küçük bir uğurlama..

Sonrasında..

Hayatlarımıza geri dönüyoruz.

Gün içinde rutin işlerimizi yapıp, akşam saat 18.00 de Mangalcı'da buluşup,

akşam üzeri antrenmanı yapasımız var.

Günlerin uzaması ne güzel.

Yolda arabasıyla beni geçen Erol ve ardından ben buluşma yerine ilk varanlarız.

Geç kalanları beklerken terli giysi kurutma çabalarım.

Kısa bir süre sonra, önce Seçkin,

Ardından İhsan ve arkadaşı Fatih' de geldiler.

Akşam turumuzda 5 kişi olduk.

Kızılağaç'ın içinden henüz geçmişken.

Önden giden yeni pedalcımızdan bir şey düşüyor ve duruyoruz.

Düşen şey bisikletin sağ pedalı.

Yerine takmak için aletlerimiz olsa da..

Bakımsız bisikletle tura çıkılmaması gerektiğini öğreniyor Fatih arkadaşımız.

Onu, Kızılağaç'taki bisiklet tamircisine yönlendirip, bakımlı bisikletlerimizle turumuza..

.. 4 kişi olarak devam ediyoruz.

Bu da sana ders olsun sevgili Fatih arkadaşım.

Çiftlik köy kahvesinde geleneksel molamızı veriyoruz.

Sodalar, çaylar ve çikolatalar tüketip..

Hava kararmadan evimize dönmek için yola çıkıyoruz tekrar.

Güneş dağın arkasında kayboldu bile..

Yalı'dan geçerken hava hala aydınlık.

Kızılağaç'a doğru pedallarımıza biraz daha sert basıyoruz.

Seçkin'in üstün performansına inanamıyoruz.

O da bize, yeni aldığı SPD pedallarını ve ayakkabılarını gösteriyor.

"Ya 10 kg verecektim ya da bunu yapacaktım" diyor.

SPD (kilitli) pedal, performansınızı %10-%30 arttırabiliyor.

Sıra 10 kg fazlalıktan kurtulmaya geldi.

Diren Seçkin.

İhsan'la kararımızı verdik, en yakın zamanda biz SPD'leneceğiz.

Ya siz?

…

..

.