Kerim arayacaktı ve mtb turu yapacaktık.
Saat 12 oldu arayan soran yok.
Facebook'a yazdım;
- Tam bisiklet havası..
Sadece, İsmail'in gelemeyeceğini anladım.
Bu cevapları beklerken bir yandan da bisiklet giysilerimi giyiyordum elbette.
Baktım ki gelen giden yok, bilgisayarı kapatıp çıktım.
Hava çok güzel ama hafif rüzgar var.
Tıngır mıngır, Gümbet'i geçtim. WOW otelin önünden yine tıngır mıngır yokuşu çıkıp Bitez sahiline aktım.
Sahilde rüzgar daha fazla hissediliyor.
Çıkardığım uzunkollumu omuzuma aldım.
Tıngır mıngır da olsa yokuş hafiften terletiyor.
Üzerine rüzgarı yemek hoş olmaz doğrusu.
Kışın böyle sıkıntıları var.
Yaz olsa çoktan denize atmıştım kendimi.
Yaz olsa burada denize girecek yer bulamazdım o ayrı.
Bağarası yollarında rüzgar daha az hissediliyor.
Tam gezinti havası.
Yavaş gezi olunca da bir çok şey görüyorsun.
Daha önce dikkatimi çekmeyen görüntüleri küçük görüntü kasama atıyorum.
Siz gözlerinizi yormayın, "Bu ağaç Bitez Belediyesi tarafından koruma altına alınmıştır." yazıyor.
Kesmeye kalkanın elini koparırım tehdidi sezdim ama akp yandaşıysan koruma moruma sökmez, yıkarsın, yerine villayı kondurursun, kılıfına da uydurursun.
Biraz bakımla al sana villa ama ben bu halini seviyorum.
Rüzgarla yarışan bir velespitli vatandaş.
Ziyan olmayan mandalinalar.
Aferin bakiim.
Bu şahane ağaçla görüntü faslını kapatıyorum.
Bu son görüntü sabitleme eyleminden 2-3 dakika sonra Kerim aradı; "Neredesin başgan? Gel çay içip 2 cümlenin belini kıralım." gibi bir diyalogla beni Bodrum'a davet etti.
Yolumun üzerinde Kardeşler fırınına uğramadan geçmedim.
Zaten son günlerdeki her turu oraya bağlıyorum.
Fırına henüz yanaşmıştım ki Hacı aradı, Kerim'le karşılaşmışlar beraber çay içiyorlarmış.
İkisi de bisikletli değil anladım ama Hacı bisikletliymiş.
Neyse ben eve bisikletimi bırakıp öyle gittim yanlarına.
Güzel sohbet ve ardından güzel yürüyüşle görüşmemizi tamamladık.
Cuma günü sıkı bir tur planlıyoruz.
Umarız hava iyi olur.
Sevgiyle kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder