8 Aralık 2013 Pazar

Sabah sporu.

Poyraz esiyor, hava buz gibi.
Saat 12:30 da evde olmam lazım, öğleden sonra bir kokteylde çalacağız.
"Gitmesem mi acaba?" diye düşünsem de saat 07:50 de çalan saatle birlikte fırladım.
Camdan dışları baktım hava günlük güneşlik ama biliyorum ki soğuk.
Güneşi görmem yetti hazırlanmaya başlamak için.
10 dk içinde giyinip çıktım yola.



Buluşma yerimiz Konacık Belediyesi önüne geldiğimde kimse henüz gelmemişti.
Biraz ilerideki simitçide birşeyler yerim o zaman diye gittiğimde İsmail'in benden önce gelip oraya konuşlandığı gördüm.
Hemen 2 otlu peynirli küçük poğaça ve çay alıp yanına oturdum.
5 dk sonra herkes gelmişti.
Sonradan aldığım diğer 2 poğaçayı da çayımla bir çırpıda mideye indirip "Hadi." dedim


Yolda İsmail'in inik lastiği için 5 dk benzincide zaman kaybettik, 


.. sonrada Gürece yokuşunda bir zincir kopması vakası 5 dk daha kaybettirdi bize.


Güle oynaya tamir aletlerini çıkarmaya çalışırken Ali ile ben de hatta Serdar' da fotoğraf makinelerine sarıldık.


Çözeriz bunu hemen diye işe koyulduk.


1 dk sonra hızır Ayşe belirdi yanımızda.
"Zaman kaybetmeyin, siz yolunuza devam edin biz arabayla gidelim." dedi.


Bu soğukta terimizin üzerimizde kuruması hiç hoş olmazdı.


Hemen arabaya yüklenildi bozulan bisiklet.


Biz de 5 kişi olarak yola devam ettik.


Turgutreis buluşma yerine vardığımızda ekibin hemen hemen hazır olduğunu gördük.


Orada fazla oyalanmayıp, sahilde fotoğraf çekmeye indik.


Birkaç toplu fotoğraftan sonra hemen yola koyulduk.


Soğuk yüzünden herkes pedallara biraz daha fazla asıldı ve bir çırpıda Gümüşlük'e vardık.


Gümüşlük bomboş.


Kısa zamanda form tuttu ya, yüzü gülüyor şimdi.


Ah gümüşlük, ne aşklar gördün sen.


Çay bahçesine doluştuk.


Çay siparişlerimizi verdik.


Poğaçalar, börekler, muzlar serildi ortaya.


Sohbetler yüzlerde gülücük açtırdı.


Daha fazla yayılmadan ekip tura devam edelim dedi.


Kerim, bisiklet konusunda her zaman heyecanlı.


Ben buradan geri döneceğim.


Ekip yola çıkarken onlara iyi yolculuk ve keyifli bir tur diliyorum.


Serdar'ın gözlüğü pek havalı.


Kendimi orada da buluyorum..


Biz geri dönen 3 kişi yola çıkmadan Gümüşlük hatırası alıyoruz.


Ayşe, Gümüşlük suyu dolduruyor su şişesine.


Bensiz kalacak Gümüşlük ama gitmek zorundayım.


Haydi kızlar yola çıkalım.


"İlk turumda arkadaşımın bisikletiyleyim ama en yakın zamanda iyi bir bisiklet alacağım." diyor.


Bir veda daha Gümüşlük'e.

12:30 da evdeyim.

Toplam 45 km.



Hiç yorum yok: