Pazar gezisi dediğin..

Saat 11 e 10 kala kalk. Çantanı hazırla. Hava sıcak, şortunu bul.

Sabah kahvaltısı niyetine 1 tane muz ye. 11:15 de evden çık.

Delfi Otel'e geziye çıkacaklarla buluşmaya git.

Delfi Otel'de kimseyi bulama. 11:30 a kadar bekle ve yola çık.

Nasılsa kimse yok diye Kademe yokuşunu dene.

Yokuşu ilk kez hiç durmadan bitir. (Aferin bana)

Yokuş bitiminde Ufuk'la karşılaş.
Saat 14:00 de işi olduğu için o erken saatte pazar gezisini yapmış dönüyormuş.

Yolda, bagajında bisiklet olan 2 araba geçer korna çalarak.

İlkinde geziye ilk kez katılan Murat bey ve oğlu, ikincisinde bizim Ayten.

Ayten der ki: "Gel arabayla götüreyim seni."

Ben derim ki; "Çok komiksin Ayten."

Ayten israr eder, ben el sallayarak yoluma devam ederim.

Buluşma yeri Mangalcı'ya varılır.

Benden 5 dk sonra Kerim gelir.

Yalıkavak'tan bisikletle gelmiş. Helal...!

Murat bey evde sırt çantasını unutmuş, almak için geri dönmüş.

Onun gelmesini bekleyip yola çıktık.

Özge'nin yeri "Hasan Motel" de mola.

Çay, adaçayı, tost, Maximus tüketmece.. :)

Sohbet şahane.

Yeni arkadaşlar, yeni konular.

Sonra da Çiftlik, Mazı sapağına varıp geleneksel zirve fotoğrafımızı çekip yeniden Özge'nin çayını içmeye dönüş.

Özge yeni çay demlemiş.

Çok sevdim ben bu kızı.. :)

Haftaya kadar kask alıp o da pazar gezimize katılacak.

Haftaya burada yeniden denize girmece ister artık.

Dönüşte, Kızılağaç pazarından gözleme aldı Kerim.

Bodrum'da Tepecik Kafe'de oturup, o gözlemesini ben de karışık tostumu mideye indirdik.

Kerim, hızını arttıran rüzgara rağmen Yalıçiftlik'e dönmeyi deneyecek.

Böylece bugün ben 40 km yaptım, oysa 80 km yapmış olacak.

Cumartesi günü "56 km" gezimizi yapmayı düşünüyoruz beraber.

"56 km"

Bodrum-Pınarlıbelen-Yalıçiftlik-Bodrum

Hadi hayırlısı.