24 Ocak 2016 Pazar

NeO on the bike.

24 Ocak 2016
Pazar

Bu soğukta şömineni yak, aç televizyonu, bak keyfine diyorlar.
Benim şöminem de yok, televizyonum da.
Pazar günleri BBK gezisi olacak da biz de eğleneceğiz diye bekliyoruz 2 haftadır ama nafile.
Bu pazar kendi eğlencemi kendim yaratayım dedim.
BeBeK'in kırık kadro kulağı geldi sonunda.
Lastikleri de değiştirip ince  Bontrager 700x38 leri taktım.



Pedallama zamanı.



Alkol ve sigara tüketimi, kasık fıtığı, bacakta 5 platin, bir de üstüne esnaf göbeği...
Durum kötü!
Bir an önce kendimi toparlamam lazım.



Hava soğuk ama pedalladıkça içim ısınıyor.



Gümbet barlar sokağında bir allahın kulu yok.



İn ve cin bile yok.



Yok valla..



Bunca ıssızlıkta bile beni kim bulur?
Tabi ki Deltaların İhsan.
İhsan - "Tenis oynamaya gidiyordum, seni görünce peşinden geldim."
Ben - "Aa, öyle mi? Hangi kortta oynuyorsunuz?"
İhsan - "Ne kortu ya? Masa tenisi."
Ben - "Pinpon desene şuna yahu."
Masa tenisiymiş.. Töbe töbe..!
Masa bisikleti var mıdır acaba?



Aşağıda Bitez.



Tüm güzelliğiyle yayılmış sahile.



Sonunda insan gördüm.
Çocuklar yelken yapmışlar, şimdi de toplanıyorlar.
"Abi, donmuyor musun bu havada bisikletle?"
"Siz de yelken yapmışsınız ya. Siz donmuyor musunuz?"
"Donuyoruz abi."
"Ben de." dedim ama ben terliyorum pedala bastıkça.



Bu yaz yelken yapacağım.
Kendime söz veriyorum.



Bitez sahilindeki lokantalarda oturan insanlar vardı.
Herkes içerde oturuyor.
Böyle güneşli havada dışarıda oturulurdu ama hava gerçekten çok soğuk.



Sahilde bir dünya güzeli.
Yanına gidip sevmek istedim ama..



Bana arkasını dönüverdi.
Anladım ki çifte geliyor, güvenli mesafeye geçtim hemen.
Bu genç kısrak biraz sinirli çıktı.



Aktur yokuşunu çıkmadan olmaz.
Sahilde boş yer bırakmama operasyonları devam ediyor.



Geçen gün tanıştığım bir inşaat mühendisine sordum, "Daha ne kadar devam edecek bu inşaatlar?"
Dedi ki; "Bodrum'un 3/4 ü boş daha." 



Her türlü yasağı delen bir iktidar var bu ülkenin başında.
Yakında Toki' de geliyor.
10 katlı binalar yapılmaya başlanmaz inşallah.



Şu küçük adalara da sıra gelir mi dersiniz?



Yangın tehlikesiymiş!.. Peh...!
Yangından daha büyük zarar veriyor bu inşaatlar.




Dere yatağından, Bodrum'a dönüş.
Benim sele biraz sağa mı bakıyor?



Valla öyle.
Sürerken neden farketmedim?



Bu köprümsüyü ilk kez gördüm.
Kayıtlara geçireyim hemen.



Bu dere yatağının adı; "Limonlu Caddesi"



Sanırım eskiden "Limonlu Deresi"ydi adı.
Dök üzerine betonu, olsun cadde.
Sonra da her yağmurda sel!



1.5 saatlik turda iyi ter attım.
Sahalara geri döndüm gari.


...

..

.



Hiç yorum yok: