31 Ocak 2016 Pazar

Biz normalde kaç kişiyiz?

31 Ocak 2016
Pazar

Herkesin en sevdiği tur bu.
Sıfır yokuş.
Sevilen bir gezinin en belirgin özelliğinin bu olması üzücü aslında.
İnternetten izlediğim diğer bisiklet topluluklarının yaptığı gezilerin hiçbirinde yokuş varmış yokmuş konuşulmuyor. Hatta mümkünse zor rotalar seçiliyor.
Bir tek BBK'ya mahsus bu yokuş korkusu.
Bir gezi düzenlendiğinde ilk soru bu oluyor; "Çok yokuş var mı?"
Hayır yok. Zaten dünya da tepsi gibi dümdüzdür.

Bir de şöyle bir soru var, beni öldürüyor; "Bu bisiklet yokuşta iyi midir?"
 Cevap veriyorum; "Hayır değildir. Bu sadece iniş için yapılmıştır. Üzerinde gördüğün 30 vites sadece süs için." Motor mu bu? Yokuşu çıkacak olan sensin ve bunu kolaylaştırmak için üzerine bir sürü vites yerleştirdik bisikletin.
Sadece çarşıya gideceksen sökelim onca zımbırtıyı, hem bir sürü ağırlıktan kurtulmuş olursun.
Bir de tarz olur zaten, "Fixie" diyorlar onun adına.



07.30 da saatin çalmasıyla fırladım yataktan.
Güzel ve hızlı bir kahvaltıdan sonra dükkana gidip bisikletimi alıp yola çıkmam 08.30 u buldu.
Bodrum Oasis önünden 08.15 yola çıkan arkadaşları Gürece'de yakaladım.
Sonrasında, birlikte Turgutreis'e vardık.



Dedim ya, bu tur çok seviliyor.



1 aydır BBK turu yapılamıyordu soğuklardan, herkes bir hevesle gelmiş bu tura.



... Üç nokta...



Migros'ta haftasonu fırsatı: Nar 2.49
Fırsatı kaçırmayın.



Kedi buldum mu kaçırmam, mıncıklarım.



Tuğrul arkadaşım, BBK gezisine ilk kez katılıyor.



Bu da onun milyon dolarlık bisikleti.
Şimdiye dek gördüğüm Trek bisikletlerin en güzeli.


İyice kalabalık oluyoruz.



Turgutreis meydanında toplaşıp,



Akyarlar'a doğru pedallıyoruz.



Yolumuzun üzerindeki Fener'de küçük bir mola.



Küçük dediğime bakmayın..



Bizim en kısa molamız 30 dk.



Hele de böyle keyifli bir yerde, çimlere yayılıp fotoğraflar çekilmeden bırakmayız billahi.



Gelin bakalım şöyle..



Şu fotoğraf işini hemen halledip pedallamaya devam edelim gari..



Tamam sen de gel..



Füsun olmadan olmaz tabi..



İlker diyor ki; "Ya Nezih abi, seninle başbaşa fotoğrafımız hiç yok."



Tamam biladerim, hemen hallederiz, gel şöyle.



Nasıl böyle iyi mi?
Bence şahane oldu.



Mine-Eray
AŞK



Bir de toplu fotoğraf aldık mı olacak bu iş.



Dizim dizim dizilin..



Kasım kasım kasılın..



Yayım yayım yayılın..



Sonuç şahane.
Ben yerlerde yuvarlanırken İlker' de bunu çekmiş.
Onun paylaştığı fotoğraflardan arakladım.
Teşekkürler İlker.



Fotoğraf faslını bitirip Akyarlar'a pedallıyoruz.



En sevdiğimiz şey; "Mola zamanı."



Bisiklet turu değil, mola turu mübarek.



Bu kadar insanın toplanması için bisiklet iyi bir bahane.



"Hadi gidip Akyarlar'da çay içip muhabbet edelim." desek 5 kişi bir araya zor geliriz.



Bugün burada 45 bisikletli var.



Hava inanılmaz sıcak.
Bodrum'dan pedallarken terden sırıksıklam olan giysilerimi güneşe yaydım.
Gidene kadar kurudular.
Anladınız mı şimdi molamız ne kadar uzun?



Biz geldiğimizde bu çiçekler yoktu mesela.
Giderken bir baktım kocaman olmuşlar.



Çay, kahve, ev yapımı kekler, pastane kekleri, karışık tost...
Ne bulursak indiriyoruz mideye.



Yeni arkadaşlar var gruba katılan.
Başlarına ne geldiğinden şimdilik haberleri yok.



Bu iki saç sevmeyen arkadaş da aramızda yeni.
Selçuk'un eline düşmüşler.
Yazık..!



Bir başka yeni arkadaş, başkanımız Emrah Tezer'le tanışma şerefine nail oluyor.



Grubun cool delikanlıları, rock müzisyenleri.



Biz rakçılar, severiz birbirimizi.



Bu fotoğraf merakım olmasa yanmıştım.



Kesin sarardım birilerine.



Yine de saracak bişeyler bulmuyor değilim gerçi.



Neyse, bak NeO manzaara..



Martılar uçar, balıklar yüzer, güneş suda yansır, rüzgar eser..
Yoo, rüzgar müzgar yok bugün.
Güneş de bildiğin yakıyor.



Hoop, diye dönüverdik yine Turgutreis'e.
Arkadaş nooluyo?
Molalar bitmek bilmiyor ama pedallama göz açıp kapayana kadar..



Hah, işte şeker kız kendi de gelmiş.
Valla biz çağırmadık, kendi gelmiş.



Atam ve ben.
Bizi sevmeyen ölsün.
Hatta reenkarne olsun, bir daha ölsün.



Geride kalanları bekleme molası.



"Dont stop me" kızı.



Yerde bir köpek mi var?



Hemen maymun edelim.



Neyse, geridekiler de gelince tekrar yola çıktık.



İstikamet Gümüşlük.
Heyoooo...



Aman bizimkiler görmesin, bunu da maymun ederler.



Numunelik bisiklet yolumuz.



Git git bitmez..
Çok uzuuuuuun yapmışlar.
Tamı tamına 1 km.



"NeO, bak ne yaptım, hadi çek beni."



Aferim kızım, çok iyi yapmışsın.
Bir de ellerini kaldır bakayım havaya.
Hah, güzel oldu.



"NeO, bak, başka bişi daha yaptım. Hadi yine çek."
Tey allaam yaaa..!



Buradaki fotoğraf çekinme çılgınlığını da atlattık.
Uzuuun bisiklet yolunun son 15 metresini de tamamlamak üzere yeniden yollara düzüldük.



Yazık, yelkeni parçalanmış bir yelkenli.



"Neo, beni de çek."



"Neo, bak naaptık, Hadi bi daha çek."



"Değişik bir yoldan gideceğiz, toplu halde sürelim, yoksa kaybolursunuz." uyarısıyla korkup, mümkün olduğunca dipdibe sürmeye çalıştık.



Neredeyse tekerlerimiz birbirine sürtecek.



Sonunda yine aynı yoldan Gümüşlük'e vardık.



Kandırıldık arkadaş.
Öyle masum rolü yapmayın, ellerinizde telsizlerle sanki Amazon ormanlarında tura çıkmış gibi yönettiniz turu.



Olsun, Gümüşlük'teyiz ve mutluyuz.



Önemli olan da bu değil mi?



Sevgili dostlarımızla bir arada olmak.



"NeO, hiç başbaşa fotoğrafımız yok bizim.
Hadi, bi tane olsun."



Çattık bugün valla.



Gel bakalım.
Gönlün oldu mu?



Bense bunlarla fotoğraf çekinmek istiyorum bi kere.



Onlar tüylü ve yumuşacık.



Dönüş yolundaki kokoreççide yakalıyoruz grubun kaçak tayfasını.



Kaçak tayfadan aramıza katılanları bekliyoruz mandalina ikram eden masum köylümüzün deposunun önünde.



7-8 mandalina veriyor ve "Yetmezse daha verebilirim." diyor.
Ben de; "Gerek yok. Biz paylaşmayı çok severiz. Paylaşın arkadaşlar ama bana dokunmayın."



Daha çok var ki.



Turgutreis'e kadar bizimle gelen arkadaşları uğurlayıp.



Bodrum'a pedalladık biz 6-7 kişi.



Gürece'ye doğru tırmanırken hızlanıp gruptan kopuyorum.



Yokuşta, ilk kez gördüğüm bir arkadaşın yanından, "Vitesini küçült biraz." diye hafif alaycı, takılarak geçiyorum.  200-300 m sonra beni yakalayıp sırıtarak yanımdan geçişini unutmayacağım.
Dersimi verdi.



Konacık Jandarma sapağında Seçkin' de ayrılıyor.
Ben de dükkana pedallıyorum.



NeO Bike
17.00
Biten turun hüznü.

Haftaya yeni bir turda görüşmek üzere.


...

..

.




Hiç yorum yok: