7 Haziran 2015 Pazar

Trio

7 Haziran 2015 
Pazar

Facebook'ta şöyle yazdım;

Öğleye kadar uyursun, kahvaltını edip çıkar oyunu kullanırsın.
Oy kullanmaktan dönen arkadaşlarınla oturup çay ve sohbet keyfi yaparsın.
Çarşıda turlayıp, bir iki alışveriş bile yaparsın.
Sonra da akşam bisiklet turuna davet alıp, antrenmanını yapıp eve döner, duşunu yemeğini halledip, 21.00 den itibaren Mezetba Restaurant & Havuz Bar'da müzik yapar para kazanırsın.
Satat 24.00 ten sonrasını da yazmıyorum.
wink ifade simgesi
Canım Bodrum böyle bir yer işte.



İhsan aradı; "Ender'i de alacağım, sen de gel akşam turu yapalım."



Oyumu kullandım, bir de arkadaşlarımla seçim sonrası muhabbeti yapıp, ardından klasik Bodrum çarşı yürüyüşümü de gerçekleştirdikten sonra yapacak işim de yoktu zaten.



Yalı'ya kadar İhsan'ın arabasıyla gidip, bisikletlerimize atlayıp, Çiftlik, oradan da hiç durmadan orman yoluna pedalladık.



Aramızda en yavaş Ender.
İhsan'la ben onun hızına göre pedallıyoruz ama onun da maşallahı var gayet güzel bir tempo ile keyifli bir tur oluyor.



Biz bir ara önden kaptırıp gitmişiz.



Beklesek mi..?



İhsan; "Ben dönüp bir bakayım."
Ender, "Benim için yavaşlamayın." demişti ama bu işler öyle olmuyor canım, önemli olan birlikte sürmektir.



İhsan, geri döndü, ben de onları beklerken dilimi,



.. arkasında güneş saklayan bulutu,



.. Ön tekerimi, sağ ayağımı,



Sırtımı terletince önüme astığım sırt çantamı,



Geldiklerinde güzel bir pozlarını yakalamayı düşündüğüm viraj kadrajını,



Eski motosiklet gezilerimdekine benzer ön lastikte ayak pozunun bisiklet versiyonunu denemelerimle saçmalamanın sınırlarını zorladığım anda,



Traktörleriyle evlerine dönün köylüler daha anlamlı bir kadrajın içinde yer aldılar.



Ardından da "Rüzgarın Kızı Ender Spetsnaz" ve "Delta'ların Force'si İhsan" kardeşlerim görüntüye balıklama dalıyorlar.



Yine önden önden gidip "Çamaşırhane" mevkiine varıyoruz.
O hızla ben, önceden gözüme kestirdiğim orman yoluna sürüyorum ön tekerimi, ardından da arka tekerim ve üzerinde ben.



Elimin kadraj ayarı tam bozuldu benim, gitti Delta'nın kafa.



Uzun bir molaya ihtiyacımız yok.



Çünkü dönüşümüz hep iniş.



İnişte hızlanmayı çok seviyorum.



Böylece önden, gidip gelişlerinin pozunu yakalıyorum.



Taş masalı kahvenin, dut ağacının altındaki tahta masanın üzerine dizdiğimiz  çay, soda ve çikolata üçlemesini mola malzemesi yaptık.

Neler konuştuğumuz da bizi ilgilendirir. 



İnişler çok hızlı olunca fotoğraf da az oluyor..



Oysa etrafta görüntülenecek çok şey var.



Onlar da başka bir hikayeye kalsın.



Arabanın arkasındaki yerimi aldım.



İhsan'a bu şahane servis için, Ender'e de bize uyum sağlamak için gösterdiği üstün çaba adına teşekkürlerimi sunuyorum.



Hep söylüyorum, böyle şahane arkadaşlarım olduğu için çok şanslıyım.


...


..


.







Hiç yorum yok: