29 Haziran 2014 Pazar

Test sürüşü..

Eski Bianchi, bakıldı, onarıldı ve ayarları yapıldı.
Şimdi bir test sürüşü şart oldu gari.
Arbil, eski arkadaşım, yaz Bodrum'lusu, sahne partnerim ve şimdi de pedal arkadaşım olma yolunda.



Gidon yükseldi, sele ayarı yapıldı, vitesleri ve jant akordu elden geçti..
Bu bisiklet yol yapmayı hakediyor.



Arbil'in de kaslarına kan gitmesi gerekiyor.
Şöyle bir İçmeler turu ona iyi gelir.
Akşamın bu serin saatinde çarşı biraz kalabalık olsa da biz ara sokaklardan kendimize pedallayacak yollar bulduk



Halikarnas diskonun önünden geçip, daha sakin yolllarda pedallara bastık.
Arbil, "Çok güzel olmuş herşey, bisikletim akıp gidiyor sanki, ellerine sağlık." deyip bana teşekkür ediyor ama asıl ben teşekkür ediyorum ona bu güzel akşamda benimle pedalladığı için.



İçmeler tersanesini de geçip, bu sakin yerden Bodrum'a bakıyoruz ve "Huzur böyle birşey işte." diyoruz.
Arbil; "Bu manzara Nirvana'ya davet gibi." diyor.



Huzur...



Dönüşte peşimize takılan bu mıncırık, yanımızda koşup gelen geçene "Hav da hav yahu.. Çekilin yeni bisikletçi Arbil geçiyooor." diyor..



Marina çarşı içinde bisikletle dolaşmak ve bisiklet parklarının dışında dilediğiniz yere bisikletinizi koymak yasak.
Hey benin yasakçı halkım, titre ve gerçeği gör;
Bisiklet dünyayı kurtaracak, ona saygı duy artık.



Biz de Kahve dünyası yerine hemen karşısındaki Yunuslar kafeye uğruyoruz.
Tavsiye ederiz.
Kahve dünyasında yapılandan çok daha lezzetli latte ve muhteşem pastalar yapıyorlar.



..

.





Hiç yorum yok: