5 Mart 2017 Pazar

Bafa Turu

5 Mart 2017
Pazar

Biz iyice azdık.
Aslında çoktuk geçen hafta, 8 kişiydik.
4 yol bisikleti ve 4 diğer (mtb ve şehir) bisikletle ortalama 120 km yol yaptık. 
(Bkz: Iasos Turu)
Laf aramızda, bazı arkadaşlar dağıldı o turda, bazı arkadaşlar da aldı başını gitti.

120 km den gaz alarak, bu hafta da 167 km lik bir Bafa turu yapalım dedik.
Genel konuşuyorum ama böyle şeyler hep benim kafamdan çıkıyor.
Sağolsun arkadaşlar da kırmıyorlar ve bana eşlik ediyorlar.

Bu hafta ne oldu bilmiyorum.
Km mi fazla geldi?
Arpa mı az geldi?
Bütün hafta dere tepe düz gezip hava atan arkadaşların bir anda işleri çıktı, misafirleri geldi, bazı yerleri ağrır oldu.
Şaka şaka, hemen kızmayın.. :)

Sabah Torba'dan katılan Alp almış başını gitmiş, biz nasılsa yetişiriz diye.
Hasan, rahatsızlanmış..
Tam da bloğu yazarken aradı, dün geceki rahatsızlığını anlattı tekrar.
(Sağolsun pek düşüncelidir.)
Bütün gün dinlenmiş, şimdi gayet iyiymiş, merak etmeyin.
Geçmiş olsun Hasan kardeşim.

Mehmet'i aradım, "Arabayla yoldayım, siz yola çıkın, ben arabayı biraz ileri park eder, size yetişirim." deyince bastım pedala.
Alp, Güvercinlik'te beni bekliyordu.
Hiç durmadan, "Devam.." diye pedallamaya ara vermedim.
Yokuşta yakaladı beni.

Milas'a kadar iyi bir tempoyla geldik.
Bodrum-Milas 1 saat 55 dk.
Sanırım bu en iyi zamanım.

Her ne kadar Alp, "Yüksek tempoyla pedalladın, yordun beni." dese de benden 10 dk sonra girdi Milas'a.

Mehmet'i aradım, "Ben Yalıçiftlik'e geldim. Sizi göremeyince fikir değiştirdiniz sandım, bu tarafa pedalladım." dedi.
Hayır'lısı olsun ne yapalım..
Bu sefer buluşmayı beceremedik.

Madem 2 kişi kaldık, o zaman tempomuzu bozmayalım dedik ve Milas'ta fazla oyalanmadan Bafa'ya doğru bastık pedallara.

O hızla, Kapıkırı sapağını görmeyip devam etmişiz.
Bafa gölünü görünce, kıyıya doğru giren ilk yola saptık ama o yol bizi köy kahvaltısı veren bir yere götürdü.
Sorduk, "Bir önceki köyden sapacaktınız." dediler.
Biz de bu günkü kısmetimizde bu varmış deyip burada mola vermeye karar verdik.




Kızları park edip..



Kahvaltısını yarım bırakıp kalkan müşterilerin bıraktığı masaya kurulduk.




O kadar kalabalık ki bir garson bile göremiyoruz.
İstediğimiz çay bile gelmeyince gözlemeleri de söylemekten vaz geçiyoruz.
Kahvaltının kalanını da biz yiyoruz ki neredeyse herşeyi bırakmışlar.



Biraz da uzanıp dinleniyoruz.
Beş kuruş ödemeden çıkıp gidiyoruz.

Bir önceki köyde nefis çaylar içip, Milas'a doğru pedallıyoruz.
Dönüşte yorgunluğumuz ortaya çıkıyor tabi.
"Sen önden pedallayabilirsin, ben daha sakin sürmek istiyorum." diyen Alp'i kırmıyorum, eski tempomu tekrar yakalamaya çalışıyorum.
Tempom biraz düşse de halimden memnunum.

Son üç aydır yaptığım koşular bana yaradı.
Nefes alma tekniğim gelişti.
Koşuda yakaladığım nefes ritmini bisiklete taşıdım.
Çok işe yarıyor.
Sizinle de paylaşayım;
Üçlü nefes tekniği diyorum ben buna.
Koşarken 3 adımda nefes alıp 3 adımda verme ile iyi bir tempo tutturuyorum.
Yorulup yavaşladığım ve arada hızlandığım zamanlarda da orantılı bir teknik uyguluyorum.
Yorulduğum zaman 2 alıp 3 verme, çok yorulduğum zaman ya da dik yokuşta 2 alıp 2 verme..
Hızlandığım zamanlarda da 3 alıp 4 verme, 4 alıp 4 verme uyguluyorum.
Nefes alırken burundan, verirken ağızdan, unutmayın.

Bu tekniğin aynısını pedallarken uyguluyorum, sonuç mükemmel.

Hikayemize dönersek; Milas'ta tekrar bir araya geliyoruz.
Biraz sohbet, biraz enerji takviyesi sonunda ben Alp'ten önce yola çıkıyorum.
Bafa'ya kadar yakaladığım 25 km ortalama dönüşte 22.4 e düştü, amacım onu biraz yükseltmek.

Yorulmuşum, ancak 22.6 ya yükseltebiliyorum.

Bu 100 km üzeri turları çok sevdik.
Sanırım bir süre bu rakamlara takılacağız.
Bizi takip edin.

Sevgiyle.

...

..

.












Hiç yorum yok: